17 Şubat 2012 Cuma

KALP KIRMAK ALLAH 'Ü TEALA'YI İNCİTMEKTİR...HAYIRLI CUMALAR



 
Kalb yani gönül, mahlûkların en üstünü, en şereflisidir. insan, insanın dışında bulunan her şeyi kendinde topladığı için, mahlûkların en kıymetlisi olduğu gibi,
kalb de, insanda bulunan her şeyi kendinde topladığı için çok kıymetlidir.
Kendinde çok şey bulunan, ALLAH ü teâlâya her şeyden dahâ yakındır.

Bu sebeple, küfürden sonra en büyük günah, kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmamalıdır. Salih bir Müslümanın korkusu, bir başkasının kalbini kırmak, onu incitmektir. Dinini bilen ve bildiklerine uygun hareket eden sâlih bir Müslüman,
ölü gibidir, hiç kimsenin kalbini kırmaz, incitmez. Zira bir ölünün,
diri ile kavga ettiği hiç görülmemiştir. Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri;

“Kalb kırmak, ALLAH ü teâlânın lütfunu incitmektir. Neye uğrarsa uğrasın,
sâlih kimse, aslâ kimseye kötü söylememeli ve lânet etmemelidir. insanların kabahatlerini açıklamamalıdır” buyurmuştur.

Bir kalbi kırmak, senelerce ibâdet ve zikir sevabının hepsini alıp götürür.
islâmiyet öyle bir dindir ki, kâfirin dahi kalbini kırmayı yasaklamıştır.
Nerde kaldı ki, ALLAH ü teâlâya ve Onun Peygamberine inanan, ALLAH  diyen bir Müslümanın kalbi kırılsın. Zira bir mü’minin kalbini kırmak,
çok büyük günahtır, harâmdır.

70 defa Kâbe’yi yıkmak!
Peygamber efendimiz; mübârek elleri ile Kâbe’yi göstererek;
(Ey Kâbe, sen ALLAH ın evisin. Sen mübâreksin fakat bir Müslüman,
bir mü’minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük
günaha girer) buyuruyor.

Peygamber efendimiz, eshab-ı kirama hitaben böyle buyuruyor.
Bir mü’min, bir mü’minin kalbini kırsa, 70 defa Kâbe’yi yıkmaktan
beter günaha girmektedir. Müslüman olarak hepimizin bunları okumamız, öğrenmemiz ve ona göre hareket etmemiz lazımdır.
Din büyükleri buyuruyor ki:

“Her günâh, îmânı tehlikeye sokmaya sebep olabilir ama şu üç günâhın
tesiri daha kuvvetlidir:

1- imân nimetine şükretmemek.
2- imânın gitmesinden korkmamak.
3- Mü’minleri incitmek, kalblerini kırmak. Hadis-i şerifte;
(Kalb kırmak, Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür) buyurulmuştur. iyi olsun, kötü olsun hiçbir insanın kalbini incitmemelidir.
ALLAH ü teâlâyı en çok inciten, küfürden, inkârdan sonra,
kalb kırmak gibi büyük bir günah yoktur.”

imâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

“Kalb, ALLAH ü teâlânın komşusudur. ALLAH ü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar
hiçbir şey yakın değildir. Mü’min olsun, âsî olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. çünkü, âsî olan komşuyu da korumak lâzımdır. Sakınınız,
sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız! ALLAH ü teâlâyı en ziyâde inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günâh yoktur. çünkü, ALLAH ü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir. insanların hepsi, ALLAH ü teâlânın köleleridir. Herhangi bir kimsenin kölesi döğülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir. Her şeyin biricik mâliki, sâhibi olan efendinin şânını, büyüklüğünü düşünmelidir. Onun mahlûkları, ancak izin verdiği, emir eylediği kadar kullanılabilir. izni ile kullanmak, onları incitmek olmaz. Hattâ, onun emrini yapmak olur.”

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri de buyuruyor ki;


Hiç kimseyi incitme!
Netice olarak; kalb kırmamalı, hiç kimseyi incitmemelidir.
Değil mü’minin kalbini, kâfirin kalbini bile incitmeye hakkımız yoktur.
Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırmamalıdır. çünkü kalb kırmak,
ALLAH ü teâlâyı incitmek demektir. Kalb, ALLAH ü teâlânın komşusudur. Ev sahibine eziyet edenin komşusu da incinir.

Gıybet, suizan ve kalb kırmak, kul hakkıdır. Eziyetlere katlanmak, kızmamak, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak, güzel ahlâktandır. Bunun için hiç kimseyle münakaşa etmemelidir. Münakaşa, dostun dostluğunu giderir, düşmanın da düşmanlığını arttırır. Nereden bakılırsa bakılsın, hep zarardır. Müminler dua eder, fâsıklar, münâfıklar ise, dedikodu ve gıybet ederler. Aklı olan islamiyete uyar, Müslüman olur, hizmet eder. Nefsine, şeytan(aleyhinlane)a uyan ise, inkâra, küfre kayar.

islamiyete uyan Cennete, nefsine uyan da, Cehenneme gider. Ve Ahmed Yesevî hazretlerinin buyurduğu gibi:

“Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma! Kalb kırmak, ALLAH ü teâlâyı incitmek demektir
 

alıntı

6 yorum:

  1. Tabii ki kalp kırmak kötüdür, blogcudaki yazılarını taşıyorsun, çünkü hafızam pek iyi olmasa da hatırlıyorum "aa ben bunu okumuş, yorum yapmıştım" diyorum:)o yüzden üç aşağı-beş yukarı aynı yorumu yeniden yapmak istemiyorum, kusura bakma:(


    not: Yarenciğim sana yorum gönderirken kelime doğrulama işlemini zahmet olmazsa sen de kaldırsana:) rahat eder okurların (ben de tabii:)))yorum yapmayı güçleştiriyor

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler kadim dost...
    Cuman mübarek olsun rabbim güzel olarak neyi diliyorsan ve hakkında ne hayırlı ise versin inşallah..
    Baki selamlar

    YanıtlaSil
  3. Maşallah Müjdeciğim, hafızana hayranım..Evet haklısın diğer bloğumdan aktarıyorum fırsat buldukça.. Elbette kalp kırmak hiç hoş olmayan bir durumdur..İşte dinimizin güzelliklerinden biri de her kim olursa olsun kalb kırmayı yasaklıyor.. İster Mü'mün ister kafir olsun kalp kırmayı yasaklıyor.. Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ediyorum, HAZAN MEVSİMİ sizin de cumanız hayırlı olsun..Rabbim daularınızı kabul etsin inşaallah.. selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Çok teşekkür ediyorum sağolun, Allah razı olsun Muammer Bey güzel dileklerinizin en güzelini ve en hayırlsını da ben sizin için diliyorum..Hoşçakalın, dostça kalın..

    YanıtlaSil

YENİ KİTABIM YOLCULUK ÇIKTI!

Uzun bir aradan sonra merhaba diyerek yeni döneme başlamak istiyorum. Bir süredir bloğumdan ve   değerli blog arkadaşlarımdan uzak kaldım. S...