5 Nisan 2019 Cuma

Kibir Hırs ve Kıskançlık İnsana Yüktür


                        

“İnsanoğlu dünyayı zincirleyen bütün güçlerden, iradesini kazandığında kurtulur.”  Goethe
 Hiç şüphesiz insan  şerefli, onurlu ve değerli bir biçimde yaratılmıştır. Onurlu olarak yaratılan insanı onurlu veya onursuz kılan temel ölçü ise, onun iradesini kullanış biçimi olan davranışlarıdır. İradesini olumlu yönde kullanan insan onurlu, uyumlu, mutlu, olgun aranılan insan olurken, olumsuz davranışlar sergileyen kimse ise, toplum dışı sevilmeyen, istenmeyen biri oluverir
 Her ne kadar son dönemlerde toplumumuzda, onursuzca davranışlar sergileyenler  kabul görmüş, baş tacı edilmiş gibi gözükse de, onursuzluk yapmaktan uzak değildir.  Hal böyle iken, insanı toplum dışı yapan olumsuz davranışların başında  kendini beğenme, büyüklenme, kendini diğer insanlardan üstün görme ve üstün tutma olarak tanımlanan çağımızın hastalığı olan kibir gelmektedir. Kibirli insan özünde mücadele edemeyen, sevgiden, merhametten, şefkatten yoksun, bencil, çıkarcı, kıskanç, ben bilirim, benim dediğim doğru gibi egosunu ön plana çıkaracak düşüncelere sahip biridir. Bu haliyle kibir kişinin iradesini doğru kullanma ve olgunlaşmasındaki en büyük engeldir. Kibirli olan insan  eksik ve yanlışlarını  görmek ve onlarla  yüzleşmek yerine karşısındaki insanların eksik ve yanlışlarına müdahil olarak kendi yanlışlarından kaçar. Sevgi, saygı, tevazu, vefa,  şefkat, hoş görü   gibi erdemlerden   tamamen uzaktır. Temelde bakıldığında kibir, hırs ve kıskançlık öz güven eksikliği ve irade zayıflığının bir sonucudur.
  Kibri artan insanın hırsı da artmaktadır. Kibir ve hırs  para, makam ve gücün getirdiği davranış bozukluklarının başında gelir. Kibirli insanların sözlerine güvenilmez. Yalan ve riya ile elde ettiği başarısı bir de kabul görürse değme keyfine... Kibrini, hırsını arttırdıkça arttırır. Kendince geliştirdiği güya akılcı ve alçak gönüllülük de yine kibrin bir parçasıdır. Bu kendine karşı dürüst olamayıp kendi ile yüzleşemeyenlerin giydiği bir  kılıftır. 

 Günümüzde de hırs, kibir ve  kıskançlık yüzünden; savaşlar, ölümler, zulümler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, cinayetler, tacizler gibi insan onuruna haysiyetine yakışmayan suçlar işlenmektedir.
 Nietzsche'nin  dediği gibi; “Kibir ruhu kaplayan deridir.” Bu yönüyle gerçekten tamamen uzak ve habersizdir. 
    
Özetle unutulmaması gereken bir konu var ki, hangi makama gelirsek gelelim, ne kadar çok maddi kazanımlarımız olursa olsun bunlar büyüklenecek kibirlenecek şeyler değildir. Hepimiz insanız yaratılış itibariyle üstünlüğümüz yoktur. Önemli olan hoşgörülü mütevazi olmak ve öyle yaşamımızı sürdürmektir. İnsan olmanın insanca yaşamanın gereği bu olsa gerek. Aksi halde kibir hırs ve kıskançlık insan ruhuna yüktür. İnsanı mutsuz ve huzursuz eder. Huzurlu ve mutlu bir yaşam düşleyen kibir hırs ve kıskançlık yükünden  uzak durmalıdır.

Muhabbetle,
Hanife MERT



YENİ KİTABIM YOLCULUK ÇIKTI!

Uzun bir aradan sonra merhaba diyerek yeni döneme başlamak istiyorum. Bir süredir bloğumdan ve   değerli blog arkadaşlarımdan uzak kaldım. S...