İsterdim
ki, her gidişin bir dönüşü olsun! Ardından buğulu gözlerle el
sallayanların, yüzlerinde kocaman bir gülümsemeyle kollarını açtıklarını
da görebilsin her insan!
İsterdim ki, söylenmemiş sözcüklerin, kurulmamış cümlelerin değil, sadece; söylenmişlerin, kurulmuşların pişmanlığını duyalım; “üzgünüm!” diyecek zamanımız olsun!
Bağışlanmayacak kadar büyük olmasın suçlar!
İsterdim ki, sığınacak bir liman bulabilelim fırtınanın ortasında; yürek dardayken, “vazgeçme!” diyecek dostlarımız da olsun!
İsterdim ki, kaybetmeden önce ağlamayı, söylemeden önce düşünmeyi, nefretin tuzağına düşmeden tartışmayı da bilelim.
İlla, “savaş” tehdidi altındayken atmayalım, “barış” çığlıklarını...
İlla, sevilmemiz gerekmesin, sevebilmek için!
Dünyanın yalan olduğu genellikle bilinir de, hani bazen söyletirler insanı; “Dostluk, sevgi yalanmış!” diye... Gelip geçici dense, dilimizin ucundadır; şan, şöhret, güzellik... İsterdim ki, kimsenin aklından çıkmasın, gelip de geçtiğimiz...
Bir yolculuğu güzel yapan, yanımızdaki insanlardır ve her birimiz, bizlere ödünç verilmiş bir hayatı yaşarız. İsterdim ki; kadri, kıymeti bilinsin; aynı zaman dilimini paylaşıyor olmanın!
Kimse susmasın konuşması gerekirken; sadece, kazanacakları kavgalara girişmesin insanlar!
Düşlerimiz olsun, kimsenin cesaret edemediği türden!
İsterdim ki; acı rehberlik etmesin mutluluğa; ölüm, gözümüze sokup durmasın hayatı; hasrete ihtiyaç duymasın vuslat!
İhanetin karası sürülmesin alnımıza, ayazı vurmasın gözlerimize; kağıt üzerindeki gibi, öylece durmasın yüreğimizde sevgi, bir işe yarasın!
Yaşlılar kimsesiz, gençler yarınsız kalmasın. Hazan değmesin gülümseyen yüzlerine çocukların! Başı önde gezmesin insanım; aynalar, kırılmasın utancından!
Bana dokunmayan yılan bin yaşamasın, çuvaldızı tatmadan, saplanmasın iğneler!
Boşlukta sallanmasın uzatılan hiçbir el; bulunsun, her selama bir karşılık veren!
İsterdim ki; acılar acımız, sevinçler sevincimiz, haksızlıklar kavgamız olsun!
İsterdim ki; hepimizin bir türküsü olsun yüreğini titreten, bir şiirimiz olsun umudun tükenmediği, bir amacımız olsun, uğruna bir ömrün harcanacağı türden... Bizsiz, bir hiç olsun şu kainat!
Gel gör ki, mükemmel bir dünya değil yaşadığımız; görünen o ki, mükemmel de olmayacak; ne O, ne biz!
“Bir insanı sevmekle başlayacak her şey!” demiş, Sait Faik Abasiyanik...
İsterdim ki, söylenmemiş sözcüklerin, kurulmamış cümlelerin değil, sadece; söylenmişlerin, kurulmuşların pişmanlığını duyalım; “üzgünüm!” diyecek zamanımız olsun!
Bağışlanmayacak kadar büyük olmasın suçlar!
İsterdim ki, sığınacak bir liman bulabilelim fırtınanın ortasında; yürek dardayken, “vazgeçme!” diyecek dostlarımız da olsun!
İsterdim ki, kaybetmeden önce ağlamayı, söylemeden önce düşünmeyi, nefretin tuzağına düşmeden tartışmayı da bilelim.
İlla, “savaş” tehdidi altındayken atmayalım, “barış” çığlıklarını...
İlla, sevilmemiz gerekmesin, sevebilmek için!
Dünyanın yalan olduğu genellikle bilinir de, hani bazen söyletirler insanı; “Dostluk, sevgi yalanmış!” diye... Gelip geçici dense, dilimizin ucundadır; şan, şöhret, güzellik... İsterdim ki, kimsenin aklından çıkmasın, gelip de geçtiğimiz...
Bir yolculuğu güzel yapan, yanımızdaki insanlardır ve her birimiz, bizlere ödünç verilmiş bir hayatı yaşarız. İsterdim ki; kadri, kıymeti bilinsin; aynı zaman dilimini paylaşıyor olmanın!
Kimse susmasın konuşması gerekirken; sadece, kazanacakları kavgalara girişmesin insanlar!
Düşlerimiz olsun, kimsenin cesaret edemediği türden!
İsterdim ki; acı rehberlik etmesin mutluluğa; ölüm, gözümüze sokup durmasın hayatı; hasrete ihtiyaç duymasın vuslat!
İhanetin karası sürülmesin alnımıza, ayazı vurmasın gözlerimize; kağıt üzerindeki gibi, öylece durmasın yüreğimizde sevgi, bir işe yarasın!
Yaşlılar kimsesiz, gençler yarınsız kalmasın. Hazan değmesin gülümseyen yüzlerine çocukların! Başı önde gezmesin insanım; aynalar, kırılmasın utancından!
Bana dokunmayan yılan bin yaşamasın, çuvaldızı tatmadan, saplanmasın iğneler!
Boşlukta sallanmasın uzatılan hiçbir el; bulunsun, her selama bir karşılık veren!
İsterdim ki; acılar acımız, sevinçler sevincimiz, haksızlıklar kavgamız olsun!
İsterdim ki; hepimizin bir türküsü olsun yüreğini titreten, bir şiirimiz olsun umudun tükenmediği, bir amacımız olsun, uğruna bir ömrün harcanacağı türden... Bizsiz, bir hiç olsun şu kainat!
Gel gör ki, mükemmel bir dünya değil yaşadığımız; görünen o ki, mükemmel de olmayacak; ne O, ne biz!
“Bir insanı sevmekle başlayacak her şey!” demiş, Sait Faik Abasiyanik...
İsterdim ki, bir insani sevmekle başlayalim!
Sait Faik'in bu sözünü ne çok severim. Sevmek her şeyin başı, insanı sevmek en çok... Sevelim ki sevilelim. Hanife hanımcığım teşekkürler. Sevgiler.
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum, Nurten Hanım.. hayata anlam katan en değerlimiz değil miki? sevgi.. Canım sevglerimi yolluyorum sana..
Silcanım kim istemez ki,keşke herşey bu kadar güzel ve sevgi dolu olsa,anlamını yitirmemiş olsa..
YanıtlaSilolsalar bitmez,sevgiler canım...
Haklısın reyhancığım, Olsalar bitmez de.. bizler de olması için hiç bir çaba göstermiyoruz.. Olsaydıyle bitseydiyi ekmişler hiç çıkmış..Güzl yorumun için teşekkür ediyorum canım.. Sana ve kuzucuğuna sevgilerimi gönderiyorum..
Sil