4 Nisan 2012 Çarşamba

İnsanın Yaratılış Gayesi..


Maddecilere göre insan, dünyaya gelir, her canlı gibi yer, içer, nefsî arzularını yerine getirir ve sonra toprağa karışır gider Yani, insan yaşamak için yaşar Basit dünyevî hedeflerin ötesinde bir yaratılış amacı yoktur O, ot gibi yaşayıp gideceğini, sonra ot gibi kuruyup yok olacağını zanneder

İslam’a göre, insanın yaratılış gayesini Allah (cc) belirlemektedir:

“Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım” (51/Zâriyât, 56)

“Sizi boşuna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (23/Mü’minûn, 115)

İnsan, yalnız yemek, içmek, gezmek tozmak için yaratılsaydı insanın herhangi bir hayvandan farkı olmazdı İnsan boş yere yaratılmamış ve başı boş bırakılmamıştır O, bir görevi yerine getirmek için yeryüzüne gönderilmiştir Kendisi gibi herhangi bir yaratığa kul, köle olmak için değil; yaratanını tanımak ve O’na ibadet etmek, dünyada Allah’ın hükmünü hakim kılmak, buna karşı çıkan engelleyici güçleri (fitneyi) bertaraf etmek suretiyle halifelik görevini yürütmek için yaratılmıştır İnsan, nefsi için değil; Allah’a ibadet etmek için, şu fâni dünya için değil; ebedî hayat için yaratılmıştır Allah'a ibadet için yaratılan insan, bu kulluğunun karşılığını hem dünyada hem ahirette alacaktır Allah'ın emirlerine itaat, dünya ve ahiret mutluluğuna sebeptir

İnsanın yaratılış sebeplerinden biri, en geniş anlamıyla yeryüzü yönetiminden sorumlu olmaktır Halife olmanın anlamı budur O halde insan, kendi toplumuna huzur ve adaleti hakim kılma görevinin yanı sıra, yeryüzünde yaşayan diğer canlıların hayatlarını devam ettirmelerinden, yeryüzündeki bitki örtüsünden, çevreden ve benzeri şeylerden de sorumludur Aslında bu görevi de, Allah'a ibadet görevinin çerçevesi içinde görülmelidir Çünkü namaz, oruç, zekât gibi şekli belirlenmiş ibadetler ve helal-haram gibi konularda Allah'a karşı görevini yerine getiren insanın, dünya hayatıyla ilgili çabaları da ibadet kapsamı içerisine girmektedir Belirlenmiş ibadetlerini yerine getirmeyen, ahlâkî kurallara riayet etmeyen kimsenin, dünyayı imar görevini yerine getirmesi ise, kendisine manevî alanda herhangi bir değer kazandırmaz Böylesi insanların hayvanlardan farkı yoktur Çünkü hayvanlar da fesat çıkarmayıp yeryüzünün îmarına hizmet ederler

Allah'ın emirlerini yerine getiren kimsenin, dünya hayatıyla ilgili çabalarının da ibadet olarak görülmesi, din-dünya ayırımını ve dine ait olan ile dünyaya ait olan gibi bir bölünmeyi de ortadan kaldırmaktadır Laiklik demek olan böyle bir ayırım, insan şahsiyetini de parçalar; kişiliğinde birtakım bozukluklara sebep olur Dünya hayatı, ahiret hayatının bir mukaddimesidir ve onunla sıkı sıkıya bağlıdır Böyle bir bakış açısı, dünya hayatını olması gereken konuma oturtmuş olur Bu takdirde dünya hayatı, aşağılık ve çirkef bir hayat değil; ahiret mutluluğunun kazanıldığı bir yerdir; kaçınılmaz bir aşamadır

İbadetler, Allah'ın onlara ihtiyaç duymasından dolayı değildir Bilakis fert ve toplum olarak, insanın kendisinin onlara ihtiyaç duymasından; fert ve toplum olarak hayatının düzene girmesi içindir Mesela, belirlenmiş ibadetlerin başında gelen namaz, insanın kötülüklerden alıkonmasını sağlar; en azından bu hedefe yardımcı olur Oruç, yine nefsin terbiye edilmesi ve insan iradesinin güçlendirilmesi; zekât, toplumda ekonomik yapının düzenlenmesi ve insandaki mal tutkusunun frenlenmesi için bir araçtır Kuşkusuz bu ibadetlerin daha başka dünyevî faydaları da vardır Esas faydaları da ahiret mutluluğuna sebep olmalarıdır Ama unutulmamalıdır ki, nice yararları olan tüm ibadetleri biz, bu faydalarından dolayı değil; Allah'ın emretmesinden dolayı, O'nun rızası için yerine getiririz [1]
--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ahmed Kalkan, İslam Akaidi: 192; Ahmed Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri


4 yorum:

  1. "ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım"

    Düşünüyor düşünüyorum içinden çıkamıyorum Hanife'ciğim..

    Yani şimdi madem öyle Allah robot gibi sadece kendisine ibadet eden, hür iradesi olmayan insanlar yaratır, hayvanları ve başka canlıları yaratmazdı..ayrıca sürekli ona ibadet etmemizin ona nasıl bir faydası var yani çok mu kendini beğenmiş (tövbe tövbe)..?

    Doğmuş, doğacak olan milyarlar, trilyonlarca insanlar ve diğer canlılar bunca acıyı sırf Allah ona ibadet edeceğiz mutlu olacak diye mi çekiyor? Niye? Bana mantıklı gelmedi...

    YanıtlaSil
  2. :)) Müjdeciğim geçmişte seninle bu konularda yeterince sohbet ettiğimizi hatırlıyorum..peki ben sana soruyorum, şu yazdıklarını sen özgür iradenle yazmıyor musun? Sana engel olan var mı? Senin ileri sürdüğün fikre göre, Allah'a insanın hür iradesi yokmu diye soru sormak gibi bir hakkın olmazdı. Demek ki özgür irademizi kullanıyoruz.. Kesinlikle, dolayısyle, hür olmayanlar, akıl baliğ yani kendi ehliyetini kullanamayanlar, deliler vs. bunlar sorumlu değil..Diğer ibadet konusunda yazının devamını da okursan göreceksin ki; ibadet sadece namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek... değil. Kaldı ki bu tür kulluk borcunu yapmak Allah'a fayda sağlamıyor, Çünkü Rabbimin buna ihtiyacı yok. Benim namazıma, orucuma ihtiyacı yok. Bunlara benim yani kulun ihtiyacı var. Namaz kılan, oruç tutan kısaca bu anlamda şekli ibadet eden kendini kötülüklerden korumuması gerekiyor. Yalan söylememsi, yetim malı yememesi, merhamet etmesi yaratılanları sevmesi vss.. bunlar biz insanlara faydalı..Yazının devamında, dünyanın mamur edilmesi, insanların, huzur içinde yaşamaları için yapılan herşey de ibadet kapsamına giriyor. Öyle ki, birine gösterdiğin bir tebessüm bile, yerden kaldırdığın bir çöp bile ibadet anlamında.. Özetle şunu belirtmek istiyorum. Bu yazıyı ve önceki yalnız mısınız? başlıklı yazıları buraya taşımamın sebebi, kendimizi sorgulamamız, kendi iç dünyamızı tanımamız ve yaratışlış gayemizin farkına varmamız içindi. Aksi halde dini bir tartışma ortaı oluşturmak değildi. Sende biliyorsun ki; ben bir ilahiyatçı değilim sorularına tam cevap verebilme ehliyetine de sahip değilim.. Herkes inanıp inanmamakta özgürdür. Seni de beni de ve alemleri yaratan Rabbimiz bize dünya ve ahiret mutluluğunun reçetesini vermiş. Uymak yada uymamak kişinin kendi iradesi çerevesindedir. Bu vesileyle sözlerimi noktalıyorum, sevgilerimi sunuyorum canım..:)

    YanıtlaSil
  3. Ha bak şimdi oldu...
    şimdi oldu derken
    sen yazmışsın ya yerden bir çöpü kaldırmak bile ibadet..
    o zaman oldu...
    ben zaten Allah'ın insanları beş kez eğilip kalkıp dua etmesi için yaratmadığını çok daha önemli şeyler için yarattığını düşünüyorum hep..
    ayrıca sırf ibadet için yaratsa çok kendini beğenmiş bir yaratıcı olurdu halbuki kendini beğenmişliği hep kötülüyor kutsal kitaplar...

    sonuçta tam olarak kim bilir ne için yaratıldık bilemiyoruz aslında...
    ben de sevgilerimi bıraktım canım ve de senin için az önce Bücürük'ün yeni yepisyeni bir resmini çektim:)))

    YanıtlaSil
  4. Hemen bücürük resmine bakmaya geliyorum..teşekkürler.:))

    YanıtlaSil

Utanmayı Unuttuk mu?

 Eskiden büyüklerimiz "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" derdi. Çünkü utanmayan insan, her türlü kötülüğü, haksızlığı, ahlaksızlığı y...