Genç bir adam ceza evini boylamak üzereymiş. Yargıç onu çocukluğundan beri tanıyormuş ve ünlü bir yazar olan babasıyla da tanışıyormuş. Sulh yargıcı,
-“Babanı hatırlıyor musun?” diye sormuş.
Bu soruya
-“Onu oldukça iyi hatırlıyorum” şeklinde cevap vermiş.
Suçlunun vicdanını yoklamaya çalışan yargıç şöyle demiş:
-“Mahkum edilmek üzereyken ve şu anda mükemmel bir insan olan babanı düşünürken, onun hakkında net olarak ne hatırladığını anlatır mısın?“
Bir sessizlik olmuş. Daha sonra yargıç beklenmeyen bir cevap almış;
-“Öğüt almak için yanına gittiğimde, yazdığı kitaptan başını kaldırarak bana baktığını ve “Çek git başımdan; çok meşgulüm !” dediğini hatırlıyorum. Ona arkadaşlık etmek için yaklaştığımda bana dönerek “Çek git başımda oğul; bu kitabı bitirmeliyim !” derdi. Sayın yargıcım siz onu büyük bir yazar olarak hatırlarsınız fakat ben onu kaybedilmiş bir arkadaş olarak hatırlıyorum”
Yargıç kendi kendine söylenmiş;
-“Yazık ! Kitabı bitirdi ama oğlunu kaybetti ! ”
Siz ister çocuğunuza çok zaman ayırmak arzusunda olun, ister olmayın, çocuk her şeyin farkındadır. Ne onu oyuncağa boğmak, ne bol öpücükle karşılamak, ne eğitim konusunda ona üstün olanaklar hazırlamak, ne de sosyal açıdan her türlü avantajı sağlamak onunla birlikte sevgi ile bütünleşerek geçirilen zamanın yerini doldurabilir. Çocuk onunla geçireceğiniz zamana bakarak, onu sevip sevmediğinizi bilecektir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarına olan sevgilerini onlara zamanlarını vermekle göstermelidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder