30 Kasım 2014 Pazar

Kayıplarla gelen hediye!

İnsan yeter ki kaybetmeye görsün! Bir yerden başladı mı,  arkası çorap söküğü gibi gelir. Kimi zaman hızına yetişemez olursun, ardı arkası kesilmeden devam eder. Her kayıp, insanda üzerine vurulan bir balyoz etkisi yapar. Silkinip kalkmaya çalıştıkça üzerine bir diğeri iner. Gücün kuvvetin kesilir. Çaresiz kalırsın. Beden yorgun düşer. Düşünceler karma karışık, ruh kafesine sığmaz olur. Bedenden çıkıp özgür olmak ister lakin ona da izin verilmez. Sonunda teslimiyet...
  Kim bilir,  belki de hayatın bir oyunu, kaderin insana çizdiği bir rota yol haritası idi. "Öldürmeyen acı güçlendirir" misali seni güçlü kılmaktı, mücadele gücünü arttırmaktı, gelecekte sunacağı acılara karşı dayanma gücünü test etmekti belki… Belki de umut, sabır, mücadele üçgeninde hayata tutunacak bir dal uzatmaktı güçsüz yüreklere...
   Pencerenin önüne oturmuş dışarıyı seyrediyordu. Uçan kuşlara takıldı gözü. "Ben de sizin gibi özgürce uçabilsem, sevdiğimin diyarına gidebilsem" diye düşündü. Derin bir iç geçirdi. "Gidemem ki"... Çünkü kaybettim! Dedi. Zihni bulanık kafası karışıktı. "Bu kaybı hak etmedim. Hatalıyım kabul. Hırsımın ve ihtirasımın kurbanı oldum. Lakin bedeli bu kadar ağır olmamalı idi. Küçük yaşta üzerime aile gibi dev bir sorumluluk yüklenmişti. Cahildim, kendime güvenim yoktu. Köyden şehre gitmiştim. Korkularım vardı. Kaybetme korkusu bu korku tüm benliğimi sarmış, beynimi aç bir kurt gibi kemiriyordu... diye savundu kendini kendine karşı.
 Geçmişini yaşadıklarını, onları mutsuz eden sebepleri düşünmeye başladı tekrar. Bir taraftan kendini sorguluyor, aynı zamanda da yargılıyordu. Zira düşüncesinde yaşattıkları bir filmin fregmanı gibi idi. Onun için artık fregman bitmiş gerçek film başlamıştı. O da biliyordu ki, fregmana değil gerçeği yansıtan filmin bütününe yoğunlaşmalıydı. Hayatı bütünüyle değerlendirmeli idi. Gözleri doldu, kaşları çatıldı. Derin bir iç geçirdi. Yanan yüreğinde derin bir acı hissetti. 
     Vakit öğleni geçmişti. İnsanın yüzüne alev alev vuran yakıcı güneş ışığının etkisi azalmıştı. Rüzgar yoktu lakin evin yanında akan derenin başındaki iğde ağacının yapraklarının hışırtısı ve kokusu insana huzur veriyordu. Bir müddet ağacın gölgesinde oturdu. Kokuyu içine çekti. Sonra her şeye rağmen hayatın güzel ve yaşamaya değer olduğunu düşünerek,  yokuş yukarı kaldığı yerden yürümeye devam etti...
  Yaşadığımız müddetçe canımızı sıkan, içimizi karartan, gözyaşlarımızı inci gibi döküveren olaylarla muhatap oluruz.  İlk bakışta dayanılmaz gelen acı anlar, sonrasında kalbimizi kuş gibi hafifleten, ruhumuzu ısıtan tatlı tecrübelere dönüşüverir.
  Hayatımızda ki, kırık dökükler, yıkıntı ve ziyanlar, kayıp ve yenilgiler yenilenmenin, yeniden doğuşun tohumlarını ekiyor aslında… İnsan acıyla güçleniyor. Her acı derinliklerinde gizli hediyeler barındırır. Yapmamız gereken acımızla barışıp, onu çözümlemek ve  derinlerinde sunduğu hediyeyi  kabul etmektir.

Muhabbetle,
Hanife MERT

14 yorum:

  1. Sanki benim son günlerde ki halimi anlatmışsın..
    inşaALLAH dediğin gibi olur her acı bir tebessümün başlangıcı olur..

    YanıtlaSil
  2. yaşamak,kabullenişi mecbur bırakıyor.

    YanıtlaSil
  3. Yüreğine sağlık Hanifeciğim çok beğenerek okudum, acılar insanı olgunlaştırır katılıyorum, hatta kim demişti okulda bir hocamızdı galiba, acı çekmeyenler sanatçı olamaz derdi. Sevgilerimle, öptük canım.

    YanıtlaSil
  4. İnşaallah nur salkımı. Her acı beraberinde mutlaka bir artı kazandırır insana. Bazen farkına varamasak da...
    Teşekkür yorum için, sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Aynen öyle Havvacığım. Yorum için teşekkürler
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. Senin de okuyan gözlerine yüreğine sağlık Müjdeciğim. Evet acılar insanı olgunlaştırıyor dayanma gücünü arttırıyor. Hocanın söylediği bence de doğru. Çünkü çok mücadele etmeleri gerekiyor. Onca zorluğa katlanmak zorunda kalıyorlar. Sanırım bu da onları olgunlaştırıyor.
    Yorum için teşekkürler Müjdeciğim. Öptüm sizi sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Kurgu olarak yeni bir öyküyü çağrıştırdı. Çok güzel. kaleminiz daim olsun. Saygılar.

    YanıtlaSil
  8. İşte bu!!! Çok güzel bir sonuç çıkarmişsın dertlerden ve sıkıntılardan ..

    YanıtlaSil
  9. harika bir yazı çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  10. Çok teşekkür ederim Hüseyin Hocam. Yeni öykü değil. Konuyu açıklamada kullandım. Beğeni ve yorumunuz için çok teşekkür ediyorum Hocam sağolun..

    YanıtlaSil
  11. Beğenin için teşekkür ediyorum edacığım. Sevgiler, mutlu kal.

    YanıtlaSil
  12. Çok teşekkür ediyorum özlemciğim. Okuyan gözlerine yüreğine sağlık.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. evt bende aynen katılıyorum..yaşanılan acılar insanı olgunlaştırır,birçok tecrübeye sahip olmasını sağlar..elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  14. Çok teşekkür ediyorum Yazar E.Y. Siin de okuyan gözlerinize yüreğinize sağlıklar.

    Mutlu huzurlu günler..

    YanıtlaSil

Utanmayı Unuttuk mu?

 Eskiden büyüklerimiz "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" derdi. Çünkü utanmayan insan, her türlü kötülüğü, haksızlığı, ahlaksızlığı y...