Şimdi ne yapsam nafile!
Ve
Kim demiş "can eskimez" diye
Bu can tedirgin tende
Can da eskimiş
Ben de...
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun
Eskici adlı şiirinde ifade ettiği gibi her ne kadar kabul etmek istemese de
insan, gençliğinde verdiği hayatta kalabilme var olabilme mücadelesi, onu ruhen
ve bedenen yıpratmıştır. Artık gençlik günleri geride kalmış yorgun, yaşlı ve
eskimiş bedeni sona yaklaşmış olmanın tedirginliğini hissetmektedir.
İnsanın en verimli üretken olduğu bir dönem vardır. Gençlik, hani kanının deli
aktığı delikanlılık dönemi. Hani taşı sıksa suyunu çıkardığı, bastığı yerden
ses getirdiği, her şeye herkese yetiştiği dönem... İşte gün gelir gençliğin
elden gittiğini haber verir azaları. Saçlar beyazlar, derileri buruşur, ruhta
ve bedende yorgunluklar baş gösterir.
Artık güç, kuvvet,
anılar, yaşanmışlıklar birer birer rafa kalkar, geçmişe eskiler arasına
saklanır. Bu habercilerin haberine kulak vermek istemez insan. Kendini
gizlemenin yollarını arama gayretine girer. Eskimeyi yaşlanmayı kabullenmek
istemez. Ama nafile...İstemese de can da tıpkı beden gibi hatıralar gibi tende
eskir.
Ten kafesine sığamaz
olur. Kendini eskilerde geçmişte mazide aratır hale gelir.
Maziyi hatırlamak bazen iyi gelir yüreğe. Eskiden yaşadığı tüm güzellikler
çiçeklenir yeniden kalbinde. Uzun zamandır içinden çıkamadığı sorulardan
sorunlardan, yoğunluktan olumsuzluklardan kurtulur anlık da olsa. Yüreğe iyi
gelen bu küçük mutluluklar için eski olan her şeye bakmak yeterlidir. Kimi
zaman gözlerde nemli yürekte hüzünlü bir hal yaşatsa da, eskiler güzeldir.
Anlam doludur, hatıra doludur... Gelecek için umut olur eskimiş yüreklere...
Her yaşın kendine özgü bir güzelliği vardır. Aslolan yaşanılan anı farkına
vararak yaşamaktır. Erdemli, ahlaklı, saygı ve sevgi ortamını içselleştiren,
başkalarını ötelemeyen, kibir ve güç bataklığına saplanmadan örnek bir hayat
yaşamanın önemini kavramalı.
Muhabbetle,
Hanife Mert