Eskiden yeterdim kendime
Artardım bile
Şimdi ne yapsam nafile!
Ve
Kim demiş ´can eskimez´ diye
Bu can tedirgin tende
Can da eskimiş
Ben de...
İnsanın en verimli üretken olduğu bir dönem vardır. Gençlik, hani kanının deli aktığı delikanlılık dönemi. Hani taşı sıksa suyunu çıkardığı, bastığı yerden ses getirdiği, her şeye herkese yetiştiği dönem... İşte gün gelir gençliğin elden gittiğini haber verir azaları. Saçlar beyazlar, derileri buruşur, ruhta ve bedende yorgunluklar baş gösterir. Artık güç, kuvvet, anılar, yaşanmışlıklar birer birer rafa kalkar, geçmişe eskiler arasına saklanır. Bu habercilerin haberine kulak vermek istemez insan. Kendini gizlemenin yollarını arama gayretine girer. Eskimeyi yaşlanmayı kabullenmek istemez. Ama nafile...İstemese de can da tıpkı beden gibi hatıralar gibi tende eskir. Ten kafesine sığamaz olur. Kendini eskilerde geçmişte mazide aratır hale gelir.
Maziyi hatırlamak bazen iyi gelir yüreğe. Eskiden yaşadığı tüm güzellikler çiçeklenir yeniden kalbinde. Uzun zamandır içinden çıkamadığı sorulardan sorunlardan, yoğunluktan olumsuzluklardan kurtulur anlık da olsa. Yüreğe iyi gelen bu küçük mutluluklar için eski olan her şeye bakmak yeterlidir. Kimi zaman gözlerde nemli yürekte hüzünlü bir hal yaşatsa da, eskiler güzeldir. Anlam doludur, hatıra doludur... Gelecek için umut olur eskimiş yüreklere...
Her yaşın kendine özgü bir güzelliği vardır. Aslolan yaşanılan anı farkına vararak yaşamaktır. Erdemli, ahlaklı, saygı ve sevgi ortamını içselleştiren, başkalarını ötelemeyen, kibir ve güç bataklığına saplanmadan örnek bir hayat yaşamanın önemini kavramalı.
Muhabbetle
Hanife Mert
Harika...
YanıtlaSilkemal avcı çok teşekkür ederim, sağ olun.
YanıtlaSilpikiiii tişkür ederiz anlamlıydıııı :)
YanıtlaSildeepton teşekkür ederim..:))
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilİnsanın bedeni ile birlikte ruhu da yaşlanıyor mu acaba? Şaire göre ben öyle anladım. Çünkü, "can da eskimiş, ben de..." derken canı ruh yerine koyduğu muhakkak. Hani bazıları şöyle der: "Beden geçti ama, gönül geçmiyor." Demek ki, can ve beden birbirine paralel aynı oranda yaşlanmıyorlar. Yaşlanma olayında, demek ki beden canı solluyor.
İnsan ömrünün her döneminin kendine özgü güzel bir tarafı var. Önemli olan sizin de dediğiniz gibi anı yaşarken, anın hakkın vermek.
Güzel bir paylaşımdı. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey, evet şaire göre öyle. Ama bu durum kişiye göre farklılık gösterse de ben de Sabahattin Eyüboğlu gibi düşünenlerdenim. Böyle düşünmeyenler elbette vardır. Örneğin ;
YanıtlaSil...
Başımla gönlüm edemedim eş;
Biri yüz yaşında, biri yirmi beş.
En sonunda sardı saçağı ateş;
Varlığım arada kaynadı gitti...
Celal Sahir Erozan
Şairin dediği gibi. Yorumunuziçin çok teşekkür ederim. Sağlıkla esen kalın.