düş batım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
düş batım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Şubat 2018 Cuma

ANKARA KİTAP FUARI/ İMZA GÜNÜ


16 Şubat 2018 Cuma günü 12. Ankara Kitap Fuarı kapsamında, ATO CONGRESIUM Asma kat C-3 Başkent Edebiyatı Derneği standında Bakış Acısı ve Düş Batımı isimli kitaplarımı imzalayacağım.
Ankara'da bulunan ve müsait olan tüm blog dostlarımı, kitap severleri imza günüme bekliyorum. İmza günü saat 10:00 da başlıyor akşam saat 20:00 da sona eriyor. Son dönemlerde Bakış Acısı kitabımın yeni çıkmış olması, onun tanıtım  organizasyonları ve kitap fuarı gibi nedenlerden dolayı  bloğumu ve siz değerli dostlarımı ihmal ettiğimin farkındayım. Bu durumu fırsat bilip arzu eden blog dostlarımı Ankara'da görmek ve tanışmak beni son derece mutlu eder.

İmza Günü bahane tanışmak ve sohbet etmek şahane...

Sağlıcakla, mutlu kalın.

Hanife Mert

22 Kasım 2017 Çarşamba

DÜŞ BATIMI- BAKIŞ ACISI KİTABIMIN TANITIM VE İMZA GÜNÜ ETKİNLİĞİNDEN



Telaşlı ve yorucu günler olsa da sonunun güzel memnuniyetle bitmesi, tüm yorgunluğumu biranda alıp götürmüştü. Bakış Acısı kitabımın tanıtım ve imza günü programını 18.Kasım cumartesi günü Mersin/ Mezitli Belediyesinin tahsis ettiği Bale Kafede sevgili dostlarımın ve kitap sevdalılarının katıldığı, öncesinde kitapların imzalanması ve sonrasında slayt gösterisi ve kokteylle etkinliğimi tamamladım. 

Etkinliğe katılan herkese buradan da teşekkür etmek istiyorum. Kaltılamayan ancak yüreğinin yanımda olduğunu bildiğim dostlarıma da selam olsun. Etkinliğe blog arkadaşlarımdan sevgili Makbule Abalı (kendisine abla diye hitap ettiğim değerli ablam) katıldı. Zahmet edip mutluğumu paylaştığı için teşekkür ediyorum. Etkinkiten bazı fotoğrafları siz değerli blog dostlarımla da paylaşmak isterim... 
Kitaplar yazarın çocukları gibidir. İşte bu yüzdendir ki, çocukları ve eşinden sonra, onun en değerli varlıklarıdır kitapları. Bakış Acısı kitabıma geçmeden önce, Düş Batımı kitabıma kısaca değinmek isterim. Kendi hayat hikayemden kesitlerle kaleme aldığım kitabımın konusu, toplumun temel taşı olarak kabul ettiğimiz aile ve toplumumuzun kanayan yarası haline gelmiş olan kadın oluşturmaktadır. Aile içi şiddet, yıkılan yuvaların aile bireyleri ve dolayısıyla toplum üzerine yaptığı etkileri alt başlık olarak işledim kitabımda.



Kitaplarımı yazarken ve yayımlatırken, kimi zaman umutsuzluğa düştüğüm, kimi zaman vazgeçme isteği ile karşı karşıya geldiğim anlar oldu. Canım ailemin desteği, benim kararlılıkla mücadeleme devam etmemi sağladı.

Neden Bakış Acısı? Bakış Acısı" ismi, "Bakış Açısıyla" karıştırılıyordu. Oysa her ikisi de anlam bakımından birbirinden tamamen farklı ifadelerdi
Bakış açısı en basit anlamıyla, bir konu hakkında kişilerin farklı açılardan bakması ve farklı fikirleri ortaya koyması iken, acı tamamen farklı bir eylemdir. Yaşanan olaylar kişilere göre farklılık gösterse de, insanın yüreğinde duyduğu hissettiği acının gözlerine yansıması aynıdır. Tıpkı gözyaşının renginin aynı olması gibi...





Kitabımın ismini bu düşünce ile Bakış Acısı koydum. “Düş Batımı” isimli kitabımın devamı niteliğinde olan “Bakış Acısı” toplumsal nitelikte ve hali hazırda yaşanan sorunlarımızın gündeme taşınması konusunda gelen talepler üzerine kitaplaştırılmış bir öz-romandır. Ekim 2017de okurlarıyla buluşmuştur.





Konusu, gerçek olaylardan ve olayları yaşayan kişilerle birebir görüşmem ve o görüşme sonucunda edindiğim bilgileri harmanlayarak kurguladığım gerçeklerden oluşmaktadır. Bu kitapla toplumun kemikleşmiş hepimizce bilinen sorunlarına farkındalık yaratmaya çalıştım.






Okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağını düşündüğüm kitabımın yazılmasından, basılmasına, okuyucuyla buluşmasına kadar yanımda olan, desteğini ve yardımını esirgemeyen önce aileme , sonra tüm dost, arkadaş, gece kitaplığı yayınevime ve tüm okurlarıma teşekkür ederim.


Sevgi ve muhabbetle
Hanife Mert

4 Şubat 2015 Çarşamba

"Düş Batımı" Kitabım Çıktı!!!



                                                            
Sevgi emektir, umuttur, sabırdır. Hiç yılmadan yorulmadan bıkmadan sürdürülen bir mücadeledir. İnsan sevdiğinin nazına kahrına tahammül gösterir. İşte, Kasım 2012 yılında "Anasız Oğlak" ismi ile yazmaya başladığım,daha sonra "Düş Batımı" olarak değiştirdiğim romanım benim için bir emeğin, umudun, sabrın ve uzun bir mücadelenin ürünüdür. Yazma süreci sıkıntısız geçti. Ancak yayınlatma süreci iyiden iyiye yıprattı. Kitabını yayınlatan arkadaşlarım bu süreci iyi bilir.  Kitap yayınlatmadan önce iyi bir  araştırma yapmak ve bu konuda uzmanlaşmış kimselerden yardım alınması gerektiğini düşünüyorum. 
 Kimi zaman umutsuzluğa düştüğüm, kimi zaman vaz geçme isteği ile karşı karşıya geldiğim kitabım sonunda basıldı. Bir iki güne kadar okuyucularıyla buluşacaktır.
  

 Kitabımın türü otobiyografik roman.Kendi hayat hikayemden kesitler halinde kaleme aldığım “Düş Batımı” isimli bu ilk romanımda ataerkil bir yapıya sahip olan Türk toplumunun temel taşı olan aile ve aile içi sorunların yoğun yaşandığı, boşanmaların hızla arttığı günümüzde, yıkılan yuvaların eşler, çocuklar ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini, çocukların psikolojisi üzerinde ki etkisini ve dolayısyla bu sorunların toplum hayatına olan olumsuz etkilerine roman havası içerisnde, roman kahramanları aracılığı ile mesajlar vermeye çalıştım… Ekonomik gücünü kazanamamış, sosyal güvencesi olmayan, küçük yaşta evlendirilen kadınların durumlarına kent ve kırsal kesim ayırımı yapmadan “ kadın” ve “aile” gözü ile bakarak onların sesiz çığlıklarına bir nebze ses olabilmeyi düşledim. Bu sorunların çocuk ve gençler üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekmeye çalıştım. Ayrıca olayın bir bölümünün köyde geçmesi hasebiyle okuyucuyu özellikle çocukluğu köyde geçen okuyucuları tasfirler ve betimlemelerle çocukluğu ile buluşturmayı amaçladım

Özetle, okuyan herkesin kendinden bir şey bulacağı ya da bazı bölümlerde kendini bulacağı bir kitap...

Ne demişler sabreden derviş muradına erermiş. Onca mücadelenin sonunda karşılığını almış olmak, çekilenleri bir çırpıda yok ediveriyor.

Keyifli okumalar...

Muhabbetle,
Hanife MERT


Halimiz Ortada

  Dün, uzun süredir görüşemediğim bir arkadaşım aradı beni. Görüşmememizin özel bir nedeni yok. Hayat gailesi işte... Kendimizi öylesine kap...