Dün, Diyarbakır Lice'de ki olayları protesto etmek isteyen bir grup pkkli teröristlerce Hakkari Anadolu Lisesi bahçesindeki Atatürk büstüne çirkince saldırıda bulunanlara lanet ediyorum. Yetkilileri de en kısa zamanda Atatürk'ü Koruma Kanunun gereğini yapmaya davet ediyorum...
Bu çirkin olay üzerine daha önce paylaştığım bloğu tekrar paylaşmak istedim...Lice’de Mahsum Korkmaz’ın heykelinin indirilmesi ve Mehdin Taşkın’ın öldürülmesi Hakkari’de de eylemlerle protesto edildi. Hakkari Anadolu Lisesi bahçesine ellerinde molotof, kazma ve taşlarla giren PKK’nın gençlik örgütü YDG-H üyeleri, okul bahçesinde bulunan Atatürk büstünü önce yaktı, ardından ise taş ve kazmalarla devirdi... Haberin devamı linkte.
Son dönemlerde iktidarda olanlar ve yandaşları gerek medya gerekse internet üzerinden, Milli değerlerimize ve özellikle, gösterdiği üstün liderlik vasfı ve başarılı stratejileri ile yok olmanın eşiğine gelmiş bir Milleti ayağa kaldırmış, gücünü tüm dünyaya ispatlamış ve kendisi dünyaya mal olmuş bir lider olan Atatürk'ümüze gerek söz, gerek büst ve heykellerine yapılan sinsice, haince, cahilce ve nankörce oluşturulan saldırılar karşısında bizlerin duyarsız ve tepkisiz tavırları en az saldırıyı yapanlar kadar nankör ve vefasız bir toplum olduğumuzun göstergesi... Hal böyle iken, vatanına, bayrağına, Atasına ve tarihine gönül bağı ile bağlı vatanseverlere sorumluluğunu hatırlatmaktır görevimiz.
Biz Atamızı yüreğimizde koruyoruz... Lakin yapılan bu saygısız tavırların yasal bir müeyyidesi olmalı diye araştırırken aşağıda eklediğim kanunu buldum ve siz değerli arkadaşlarımla paylaşmak istedim.
Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun:
yayın : resmi gazete
yayım tarihi ve sayısı : 31/07/1951 - 7872 numarası : 5816
madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır.
birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
madde 3- Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
madde 4- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
madde 5- Bu kanunu adalet bakanı yürütür.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, hakareti ya da kamu malını tahribi cezalandıran kanunlar yapmanın bireysel hakları tehdit eden herhangi bir yönü yoktur. Hakaretin artık aramızda olmayan bir insana yöneltilmiş olması da, mazur görülmesini elbette gerektirmez.
Ancak bütün bunlar, Atatürk'ü Koruma Kanununun hatasız bir şekilde tasarlandığı anlamına gelmiyor.
Bu tür kanunların bireysel haklar ve düşünce özgürlüğü adına en büyük tehlikesi, eleştiri-hakaret ayrımında oluşacak içtihatların niteliği. Zira bu ayrım sağlıklı bir şekilde yapılmadığı müddetçe, kanunun belli düşüncelerin susturulmasına hizmet edecek şekilde kötüye kullanılabilmesi de mümkün olabilir. Bir başka deyişle, uzun yıllardır Atatürk'ün 'tartışılamaz' ve 'aşılamaz' kılınmaya çalışılması yönündeki çabaların oluşturduğu algı, yargıya hakim olduğu ölçüde, Atatürk'ün düşünceleri ve uygulamalarına yöneltilen 'olumsuz eleştirilerin de 'hakaret' olarak değerlendirilmesi fazlasıyla mümkün.
Kanunun 'tuhaf' olarak nitelendirilebilecek bir yönü de yok değil. Zira kanun, Atatürk'ün şahsına yönelik hakaretlerden çok, heykellerini korumaya odaklanıyor. Kanunda, Atatürk'ün şahsına hakaret etmenin cezası maksimum üç yıl olarak belirtilmişken, heykeller için öngörülen maksimum ceza 'ağır hapsi' de içermek üzere beş yıla kadar çıkabiliyor.
LÜTFEN DUYARLI OLALIM ATAMIZA YAPILAN ÇİRKİN SALDIRILARA KARŞI TEPKİSİZ KALMAYALIM...
yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumî veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunulacak ceza yarı nispetinde artırılır.
birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
madde 3- Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
madde 4- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
madde 5- Bu kanunu adalet bakanı yürütür.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, hakareti ya da kamu malını tahribi cezalandıran kanunlar yapmanın bireysel hakları tehdit eden herhangi bir yönü yoktur. Hakaretin artık aramızda olmayan bir insana yöneltilmiş olması da, mazur görülmesini elbette gerektirmez.
Ancak bütün bunlar, Atatürk'ü Koruma Kanununun hatasız bir şekilde tasarlandığı anlamına gelmiyor.
Bu tür kanunların bireysel haklar ve düşünce özgürlüğü adına en büyük tehlikesi, eleştiri-hakaret ayrımında oluşacak içtihatların niteliği. Zira bu ayrım sağlıklı bir şekilde yapılmadığı müddetçe, kanunun belli düşüncelerin susturulmasına hizmet edecek şekilde kötüye kullanılabilmesi de mümkün olabilir. Bir başka deyişle, uzun yıllardır Atatürk'ün 'tartışılamaz' ve 'aşılamaz' kılınmaya çalışılması yönündeki çabaların oluşturduğu algı, yargıya hakim olduğu ölçüde, Atatürk'ün düşünceleri ve uygulamalarına yöneltilen 'olumsuz eleştirilerin de 'hakaret' olarak değerlendirilmesi fazlasıyla mümkün.
Kanunun 'tuhaf' olarak nitelendirilebilecek bir yönü de yok değil. Zira kanun, Atatürk'ün şahsına yönelik hakaretlerden çok, heykellerini korumaya odaklanıyor. Kanunda, Atatürk'ün şahsına hakaret etmenin cezası maksimum üç yıl olarak belirtilmişken, heykeller için öngörülen maksimum ceza 'ağır hapsi' de içermek üzere beş yıla kadar çıkabiliyor.
LÜTFEN DUYARLI OLALIM ATAMIZA YAPILAN ÇİRKİN SALDIRILARA KARŞI TEPKİSİZ KALMAYALIM...
Hanife'ciğim hangi ünlü yazarın da şu an unuttum bir sözü vardı, ya Tolstoy ya Dostoyevski...
YanıtlaSilDemiş ki, "kötüler kendilerine TAHAMMÜL EDİLDİKÇE AZARLAR"
İşte bunları da bu tahammül azdırıyor, dün de İstanbul Okmeydanı'nda halk otobüsüne molotoflar atmışlar ekşi sözlükte gördüm videosunu, nasıl bir kinle, nefretle, düşmana saldırır gibi otobüse atıyorlardı. Allah korumuş yoksa bir otobüs dolusu insanın yanması işten değildi.
Artık bu iş çığırından çıktı, yüz verdik Ali'ye Ali - çok affedersin- sıçtı halıya olduk.
Eline sağlık canım.
Tolstoy'un sözü canım geçen ben facede paylaşmıştım. Çok doğru söylüyorsun canım. Adamlar bir teröristin katilin heykelini yıktılar diye ortalığı birbirine kattı. Utanmadan teröristle Atatürk'ü bir görüp misilleme yapıyorlar ve bizimkilerin gıkı çıkmıyor... Nasıl böyle bu hale geldik anlayamıyorum canımya... İşlerine geldiğinde bir anda organize olabiliyorlar. Bu durum çok mu sıradan ki ses çıkaran yok... Pes diyorum başka bir şey demiyorum. Ya aslında siyasi konulara girmeyeceğim bundan sonra sesimiz çıkmıyor çıksa da fayda etmiyor... Canım yorum için teşekkürler. Öptüm sevgiler..
YanıtlaSilmerhaba,cok dogru özetlemisin ama bildigim atatürke küfür eden artik serbest sayiliyor heykelini yikmak bile serbest artik ne zaman bayragimizi indirdiler iste o zaman hersey bitti artik türkiye de kanun manun kalmadi aslinda bunu kendileri istiyor yapsinlar ysk mahkemesi red ettigi icin atatürk büstiyerlerini kaldirmak icin nasil yapacaklar iste böyle pkklar isid atatürk düsmanlari böylece unutulmaya yüz tutucak
YanıtlaSilsevgiler♥
Merhaba sevgili gügüyle her şey. Çok haklısınız ancak biraz da bizden kaynaklanıyor bazı şeyler. Organize olamıyoruz, toplu tepkimizi gösteremiyoruz. Biz sadece izlemekle yetiniyoruz. Onlar da her şeyin içine ediyorlar. Bu arada hoş geldiniz. Yorum için çok teşekkür ediyorum. Ben de sizi izlemeye alayım...
YanıtlaSilUc maymunu oynatan bir toplum oldu artik Turk halki. Kimsenin hicbirsekilde kili kimildamiyor
YanıtlaSilbunun sonu nereye varacak korkuyla bekliyorum. Paylasimin icin tesekkurler arkadasim sevgi ve selamlar olsun..
Aynen öyle Emelciğim. Şu an için herkes halinden memnun gözüküyor. Yarın ne olur ne getirir bilmiyoruz. Ben de okuyup değerli yorumunu paylaştığın için teşekkür ediyorum canım... Gönlünce güzel bir pazar geçirmeni diliyorum...
YanıtlaSilSevgiler.