MÜSLÜMANLIK 
sadece namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekát vermek midir? Müslümanlık 
sadece "yap" veya "yapma" şeklinde ifade edilecek bir dizi emir ve yasaklar 
zinciri midir? Yani İslam’da sadece zina yapmak, kumar oynamak, içki içmek, 
karaborsacılık yapmak veya intihar etmek mi günahtır?
İslam’a dış kalıbı 
açısından bakanlar için, evet din sadece budur. Tabii ki bu saydıklarımın hepsi 
dindendir. Gereklidir. Ama din, daha doğrusu İslam sadece bu değildir. İslam’ın 
bir diğer yönü, yani haylice ihmal edilen bir terazi var ki sanıyorum sosyal 
yaralarımızın çoğu bu yönünün ihmal edilmesinden dolayı kangren haline 
gelmiştir.
Bugünkü yazımızda Hz. Peygamber’e biraz kulak kabartalım mı? 
Bakalım O’nun Medine mescidinden, ihmal ettiğimiz bu yönümüzü düzeltecek hangi 
sözler yansıyacak:
a) Sevgi ve kızgınlıkta ölçülü olmak 
gerekir:
Ebu Hureyre (RA) anlatıyor; Peygamberimiz şöyle buyurdu: 
Sevdiğin kimseyi ölçülü sev ki, bir gün sevmeyeceğin (kızgın olduğun, 
ayrıştığın) kişi olabilir. Sevmediğim bir kimseden de ölçülü bir şekilde uzaklaş 
(sevmezlik et) bakarsın bir gün çok sevdiğin biri olabilir.
İnsan 
ilişkilerini ve evrenin oturduğu dengeyi bundan daha güzel nasıl 
özetleyebilirsiniz.
Hepimiz sevgi ve nefrette ölçüsüzlüğün vurgununu 
yiyenlerden değil miyiz? Siyaset dünyasında ne de çok görünüyor değil mi? 
Kulakları sağır, gözleri kör eden işte bizim bu ölçüsüzlüğümüz değil midir? 
Sevgide ve nefrette insaflı olmak. Tapınmamak veya bir çırpıda silmemek. Dosta 
dostlukla ölçülü olmak, rakibe muhalefette dengeli olmak. İşte Peygamber 
çizgisi.
Hz. Peygamber "Dünyada ’Allah’tan başka’ her şeyimi feda 
edeceğim, gayrisini düşünmeyeceğim, ’bir Halil’ sevgili edinseydim Ebu Bekir’i 
(RA) edinirdim" diyor. Çünkü O’nun sevgisi ve dostluğu olmadan diğer dostluklar 
ne kadar da yavan, basit ve çapsız kalır değil mi?
b) Kibirli olmamak 
lazım; çünkü kibirli kişi cennete giremez:
Evet, aynen böyle buyuruyor: 
"Kalbinde zerre (hardal tanesi) kadar kibir ve büyüklenme olan kişi cennete 
giremeyecektir. Yine kalbinde bir hububat ağırlığınca iman olan kimse de 
cehenneme girmeyecektir." (Müslim, İmam, 31; İbn Mace, Mukaddine, 
9)
Çünkü insan büyüklenecek hiçbir şeye sahip değildir ki! Güzellikse, 
bunu veren Allah’tır. Akılsa, bunu lütfeden de O. Zenginlik veya makamsa, daha 
becerikli olan nice insan çok daha düşük şartlarda hayatını devam ettiriyor 
değil mi? Peki neyinle kime karşı büyükleniyorsun öyleyse? Sendeki her şey 
nihayet bir emanet değil mi?
Bazı álimler bu hadisin ağır vurgusunu 
hafifletmeye çalışmışlardır. Zerre kadar kibirli olan hemencecik cennete 
girmeyecek, bedelini ödedikten sonra cennete girecek demişlerdir. Yoksa ebediyen 
girmeyecek anlamına alınmamalı demişlerdir.
"Hububat kadar iman olan 
cehenneme girmez" sözünü de öyle yorumlamışlar. Yani günahları çok olsa da 
ebediyen cehennemde kalmaz demişlerdir. Peygamberimizin bu sözlerini duyan bir 
sahabi soruyor: Ey Allah’ın elçisi. Ben elbisemin ve ayakkabımın güzel 
olmasından hoşlanırım. Bu kibir midir?
O cevap buyuruyor: Allah güzelliği 
sever. (Senin bu duyguların güzel duygulardır.) Fakat kibir, hakkı tanımamak ve 
insanları küçük görmektir. (İbn Mace, Mukaddine 9)
c) Utanmak, hayá 
imandandır:
Şöyle buyurur bir gün: "Hayá imandandır. İman edenin yeri ise 
cennettir. Hayásızlık, kötü söz konuşmak insanlara sıkıntı verip incitir. 
İnsanlara sıkıntı verip incitenin yeri ise cehennemdir." (Ahmed, Müsned 
10108)
Günahtan utanmak hayádır. Hak yememek hayádır. Acımak hayádır. 
İnsanlara zulmetmek hayásızlıktır. Meşru hayatı terk etmek hayásızlıktır. 
İnsanları küçük görüp onları ezmek hayásızlıktır. İnsanlara tuzak kurmak 
hayásızlıktır. Hayásızlık yaparken erdemli görünme 
hayásızlıktır.
Allah’ın adını kullanıp insanları kandırmak hayásızlıktır. 
İnsanları Allah’tan koparmak hayásızlıktır. Dindar görünüp samimi olmamak, secde 
ederken riya taşımak, Kuran’ı Kerim okurken fitne peşinde olmak hayásızlıktır. 
Secdeye veya Kuran’a düşman olmakta hayásızlıktır.
Allah’la samimi olmak, 
insanlara merhametli olmak, herkese kapıyı açık tutmak hayádır, imandır.
Prof.Dr. Nihat Hatipoğlu
20 Şubat 2009  Hürriyet Gazetesindeki Makale
Bu sitede yayınlanan öykü şiir ve makalelerimi izinsiz kopyalamak ve yayınlamak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca suçtur!
dini makaleler.. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dini makaleler.. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Ocak 2013 Pazartesi
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
- 
TÜRKÜ SÖZÜ Bin cefâlar etsen almam üstüme Gayet şirin geldi dillerin dostum Varıp yad ellere meyil verirsen Kış ola...
 - 
TÜRKÜ SÖZLERİ Derdim çoktur hangisine yanayım Yine tazelendi yürek yarası Ben bu derde nerden derman bulayım Meğer şah elinden ola çar...
 - 
TÜRKÜ SÖZLERİ Ela Gözlüm Ben Bu Elden Gidersem, Zülfü Perişanım Kal Melül Melül. Kerem Et, Aklından Çıkarma Beni, Ağla Göz Yaşı...
 
.jpg)