24 Ekim 2018 Çarşamba

Adımız" Andımız"dır


Her sabah günün ilk ışıklarıya yavrularımızın kararlı, gururlu, coşkulu sesleri ile günaydın sevgili arkadaşlar diye başlayan; Türküm, doğruyum , çalışkanım… diye devam eden yaklaşık seksen küsür yıldır ilkokullarda çocuklarımızın okuduğu andımızı 23 Nisan 1933 yılında Türk çocuklarına armağan eden Dr. Reşit GALİP’tir.

Aynı zamanda dönemin Milli Eğitim Bakanı da olan Dr. Reşit Galip'in  Türk çocuklarına armağan ettiği andımız; 30 Eylül 2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti' nin başbakanı tarafından demokratikleşme paketi adı altında yayınlanan paketin maddelerinden biri ile kaldırılmıştı. Görülen o ki, Türk çocuklarının büyük bir coşku ile verdiği söz and demokrasiye aykırı gelmiş.
Yavrularımızın o küçücük yüreklerine zihinlerine ilmek ilmek işlenen andımızda , doğruluk, çalışkanlık, büyüklerini saymanın, küçüklerini sevmenin, vatanını canından aziz bilecek kadar kutsal olduğunu öğrenmesi, Atasının gösterdiği ilim ve irfan yolunda ilerlemesi için söz vermesi, and içmesi sağlanmakta idi. Bu Türk Milletinin yansıması olarak, Türk çocuğundan alınan sözün demokratikleşmeye aykırı olarak görülüp kaldırılması hepimizi derinden üzmüştü. Danıştay'ın Andımızı kaldıran yasayı iptal etmesine  sevinmiştik ki sevincimiz kursağımızda kaldı. Danıştay'ın kararı başta  Cumhurbaşkanı olmak üzere, bazı vekiller tarafından tepkiyle karşılandı. Daha üzücü yanı ise kendisinden demokratik laik eğitim konusunda beklenti içine girdiğimiz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kararın temyize götürülmüş olmasıdır. Her ne yaparlarsa yapsınlar;  şu bilinmeli ki Türküm diyen kendini "TÜRK" gibi hisseden her "TÜRK", çocukluğunda verdiği anda söze, son nefesine kadar kadar sadık kalacaktır...

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Hanife Mert

7 yorum:

  1. Merhabalar Hanife Mert.
    Uzun bir ara blog sayfamdan ve blog faaliyetimden uzak kalmıştım. Yeniden toparlanmak ve blog faaliyetine dönmek de yine zaman almakta. Dolayısıyla eski blog arkadaşlarımın blog sayfa ziyaretlerini de aksatmış oldum. Ara ara bazı şeylere insanın canı sıkılıyor ve üzülüyor, ardından da blog gibi benzeri faaliyetlerini askıya alıyor. Bunu ben zaman zaman çok yaşadım.

    Siz de öğrenci andı'yla ilgili bir yazı paylaşmışsınız. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Birileri Türk kavramından rahatsız oluyor diye, öğrenci and'ının kaldırılması büyük bir küstahlıktı zaten. Her ne kadar Danıştay, öğrenci and'ının kaldırılması işleminde hukuka uyarlık görülmediğine ilişkin kararıyla, bunlara bir tokat vurmuşsa da tokatı yiyenlerin hepsi can havliyle Danıştay'a nasıl saldırdıklarını beyanlarında görmekteyiz.

    Milli Eğitim Bakanı, kendi iradesiyle Bakanlık yapmıyor ki, elbette Danıştay'ın bu kararını temyiz edecek, etmesin de görsün bakalım dünya kaç bucakmış!

    Biz millet olarak Türklüğümüzden ve Türkiye'mizden asla vazgeçmeyiz! Her zaman ve her yerde 'ne mutlu Türk'üm diyene!' demeye de devam edeceğiz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  2. "Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık" la başladılar, orduya kumapas kurdular, Ziraat bankası vs. Türk ismi çıkartıldı, Türk'lük üst kimlik, yok alt kimlik filan çıkarttı bir ara, sonunda Andımız'ı kaldırttı. Yok iki ayyaş! Yok ulusal bayramlarda affedersin osuruktan bahanelerle katılmamak bu adamın Türk ile Atatürk ile cumhuriyet ile bir sorunu var saklamıyor da..
    Rahmetli bir komşumuz kötü insanlara ALLAH layığını versin derdi. Bu malum kişinin Allah layığını versin...
    Eline sağlık canım, sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Recep Bey, bloğuma da blog alemine de hoş geldiniz. İfade ettiğiniz gibi ben de son bir -iki yıldır bloğumla eskisi gibi ilgilenemiyorum. Sebebi önemli bir bölümü ülkede yaşanan akıl dışı olumsuzluklar yazma isteğimizi kırıyor. Zaman zaman tekrar yazmaya koyulduğumda da özel bahaneler ağır basıyor. Özetle bloğumuzdan dostlarımızdan kopamıyoruz.

    Andımız konusunda söylediklerinize tamamen katılıyorum. Bir milleti oluşturan ve onu ayakta tutan bazı değerler vardır. Vatan, bayrak, toprak, tarihi, kültürü, yönetim şekli, milli ve manevi hislerini güçlendirecek o ruhu canlı tutmayı sağlayan değerleri vardır. Biz de millet olarak binlerce yıllık bir geçmişe sahip olmamızın altında yatan gerçek, birlik ve beraberlik içinde, bu saydığım değerlerden taviz vermememizden dolayıdır. Bundan sonra da bizlere düşen taviz vermemek olmalı. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Selam ve saygılar.

    YanıtlaSil
  4. Çok haklısın Müjdeciğim, maalesef ben de tüm bunlara rağmen hala bunları desteklemelerine anlam veremiyorum. Ben de haksızlık yapan zulm eden, kul hakkı yiyen, adil davranmayan,insanlar arasına nifak tohumları atan, yalancı, riyacı, iki yüzlü, masum insanlara, hayvanlara ve doğaya zarar veren tüm kötü davranış sergileyen herkesi Allah'a havale ediyor, Allah hepsinin layığını versin diyorum canım, yorum için teşekkürler.
    Sevgiler, öptüm sizi..

    YanıtlaSil
  5. “Nasıl öfkelenmem düşündükçe Memleketimi,
    Çırpınıyor ayakları altında Bir Avuç Hergelenin..”
    Nazım Hikmet Ran

    YanıtlaSil
  6. Hiç sormayın arkadaşım, içimiz dışımız öfke dolu... :(

    YanıtlaSil

Utanmayı Unuttuk mu?

 Eskiden büyüklerimiz "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" derdi. Çünkü utanmayan insan, her türlü kötülüğü, haksızlığı, ahlaksızlığı y...