Alıntı yaptığım bu metin, Sarı Kulplu Fincan adlı öykü kitabımdan. Yeni kitabım Sarı Kulplu Fincan okuyucusuyla buluşmak için gün sayıyor.
Düş Batımı ve Bakış Acısı adlı kısmen otobiyografik romanım, Fırçadaki Son Şiir / Bir Orhan Veli Romanı adlı Orhan Veli Kanık'ın yaşam öyküsünü anlattığım kurmaca biyografik romanım ve Yolculuk adlı kişisel gelişim tarzındaki kitaplarımdan sonra, beşinci kitabım Sarı Kulplu Fincan adlı kitabım çok yakında okurlarıyla buluşacak.
Sarı Kulplu Fincan adlı kitabımın türü öyküdür. Kitapta "Bir düşüş hikayesi ve Sarı Kulplu Fincanın Gözyaşları adlı ana öykü, Telefondaki Ses ve Mutluluğu Beklerken adlı yardımcı öyküler bulunmaktadır... Daha fazla spoiler vermek istemiyorum...
Şu an, bebeğini kucağına almayı bekleyen anne gibi çok heyecanlıyım. Kitabı olan arkadaşlarım bilir, bir yazar için kitabı evladı gibi değerlidir. Her ikisinde de büyük bir emek, mücadele, sabır, özveri vardır...
Değerli blog arkadaşlarım şimdi de sizlerle kitabımın arka kapak yazısını paylaşıyorum:
Ayla; mutluluğun ve mutsuzluğun ne anlama geldiğini kavramadan kaderci bir anlayışla büyümüş genç bir kadındır. On yedi yaşında iken Timuçin'e âşık olduğunda gerçek mutluluğu tatmış ve içindeki farklı duyguları keşfetmiştir.Genç adamın toplumsal normlara meydan okuyan sözleri, Ayla'nın hayata bakış açısını değiştirmiştir. Ona kaderin ötesinde bir dünya keşfetmesini ve kendi kaderini kendisinin değiştirebileceğine olan inancını sağlamıştır.
Evliliklerinin ilk yıllarında, maddi zorluklarla mücadele ettikleri bir zamanda satın aldıkları sarı kulplu özel bir fincan, onlar için mutluluk ve umudu simgeler.
Ancak Ayla'nın okuldan arkadaşı olan Şebnem'in ziyareti sırasında yaşanan korkunç bir olay, bu mutluluk sembolünü paramparça eder.
Şebnem'in kendi falında gördüğü olumsuzluklar sebebiyle fincanı fırlatarak kırmasıyla yaşanan trajik bir cinayetin ardından, Ayla'nın hayatı altüst olur. Ancak bu olay, ona mutluluğun ve mutsuzluğun arasındaki ince çizgiyi hatırlatır.
Özetle, Sarı Kulplu Fincan kitabımın tüm okurlarıma hayırlı olmasını ve keyifle okumalarını diliyorum.
Hanife Mert

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder