11 Eylül 2017 Pazartesi

Dünyayı Güzellik Kurtaracak


             
"Yaşadığın yeri, cennet yapamadığın müddetçe, kaçtığın her yer cehennemdir..."

Yaşadığı yeri güzelleştirmek için yaratılan insan, varoluşundan beri kendini hep bir mücadelenin içinde bulmuştur. Bu mücadele; yaşanılan yere, zamana ve gelişen şartlara göre değişiklik gösterse de çoğu zaman güç savaşına dönüşmüştür.

Yaratılışı aynı olmasına rağmen kendinden daha zayıf, daha farklı olanı ezerek, ötekileştirerek, onun varlığını yok etme pahasına, kendi varlığını ortaya koyma savaşını yapmaktadır.

Her ne kadar yıllar, yüzyıllar geçse ve bilim ilerlese de; atların, eşeklerin, katırların yerini arabalar, trenler, uçaklar alsa da; bilgisayar, internet icat edilse, bilgi çağına girmiş olsak da; insanların eğitim seviyeleri yükseltilip zihniyetleri değişmediği için sorunların çözümünde bir arpa boyu yol alınamamıştır. Tarih daima tekrarlanmıştır.


Hepimizce bilindiği üzere, dünyada rahat yok. Ortalık yangın yerine döndürülmüştür. Her yerden kan, irin, kin, nefret, zulümler fışkırmaktadır. Nehirlerden su yerine kan akmaktadır. Sabi sübyan ne olduğunu anlamadan, dünyayı tanımadan, hayatı anlamadan katledilmekte... İşkenceler, tacizler, tecavüzler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, saygısızlıklar, sevgisizlik, güvensizlik sonucunda; karamsarlık, umutsuzluk ve korku sarmış bedenleri... Açlık, sefalet, ihanet, vicdansızlık karartmış yürekleri.

Sebep gücü kaybetmeme, tekelinde bulundurma çabasında olanların dünya ve insanlık üzerindeki etkileri... Düzeltmek için parmağını dahi kıpırdatmayanlar yüzünden dünya cehenneme çevrilmiş durumda...

"Okuyun, okuyun çünkü mürekkebin akmadığı yerden, kan akıyor" diyor şair. Hal böyle iken, ben/ biz ne yapabiliriz? demeden eli kalem tutan, fikir üreten her fert dili döndüğünce, bilgisi yettiğince elinden geleni yapmalı. Sait Faik Abasıyanık'ın "dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak herşey" sözünde ifade ettiği gibi, güzelleştirelim etrafımızı... Unutmayalım ki, insan düzelirse dünya düzelir...

Toplumları bir kurt gibi kemirip yok etmeyi hedefleyen cehaletin panzehiri olan eğitimin  kalitesinin yükseltilmesi, bilim ve aydınlanmanın ışığında çağdaş seviyeye çıkarılması ile istenen hedefe ulaşılması sağlanılmalı. Bataklıklar kurutulmalı...

Bu anlayış çerçevesinde insanın kendini tanıması, yaratılış gayesine uygun bir yaşam seçmesi toplumsal sorunlarımızın çözülmesinde etkili ve öncelikli görevi olmalıdır...


Muhabbetle
Hanife Mert

12 yorum:

  1. %100 hak veriyorum Hanife'ciğim, yaşadığımız yerden başlayacağız hatta kendimizden başlayacağız, dediğin gibi güzellik, okumak, sevgi, bilgi, daha doğrusu pozitif bilimlerle kendimizi ve yaşadığımız yeri geliştirip, güzelleştireceğiz, bunu da sevgi ile yapacağız sanırım, kin, nefret, kıskançlık gibi duyguları atarsak sevgi kalır geriye ve ne güzel olur dünya. :) Emeğine sağlık canım. Sevgiler, güzel yeni bir hafta dilerim.

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz sevmeye başlasak. Güzellikler kurtaracak mutlaka :)

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ediyorum Müjdeciğim. Ülkemin hali de, dünyanın hali de ortada... İnsanlık kan kaybederken, birileri bundan rant sağlama peşinde. Toplumları cehaletin batağına iterek, isteklerini gerçekleştirme peşinde. Senin de söylediğin gibi, kurtuluşumuz pozitif ilimlerde. Hatta ilimde, eğitimde ve sevgide... Kin, nefret, kıskançlık insanı daima yanlışa, suça, kötülüğe iter. Bunlar insana yüktür. Kurtulmak zorundayız bundan. Yüreklere kin ve nefretin yerine, sevgi enjekte edilmeli. Sevgiyi yüreğinde taşıyan merhameti de, vicdanı da, şefkati de taşır. Böyle olunca insan insana, insan kediye, köpeğe, balığa ve daha pek çok hayvana zulüm yapamaz. Canım benim güzel yorumun için teşekkür ederim. Özlemişim yorumlarını... Sevgiler. Sana da gönlünce geçireceğin güzel bir hafta diliyorum.

    YanıtlaSil
  4. İnsanın mayası özü sevgidir Arif Bey. İnsan özünden ayrıldıkça başı beladan kurtulmaz. Yüreğinde sevgiyi taşıyan insan, şefkati de, merhameti de, vicdanı da, ahlakı da taşır. Bunları kendinde barındıran insan, pozitif bakar dünyaya hayata, özgüveni vardır. Umudunu eksik etmez. Yaşadığımız tüm zulümlerin temelinde sevgisizliğin olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, bir uzmana gittiğinizde önce sevginizi değerlendirmekte...
    Evet dünyayı güzellik kurtaracak aramızda sevgiyi yayarak başlayabiliriz mesela...

    Saygılar.

    YanıtlaSil
  5. "Okuyun, okuyun".
    Ah, bir anlayıp uygulayıp uyabilseydik buna.

    Okumak, anlamak ve uygulamakla gelecek güzelliği bekliyoruz :) <3

    YanıtlaSil
  6. Aynen öyle Yasemin'ciğim. Hep başımıza gelenler cehaletten kaynaklanıyor...
    Eğitimle okuyarak cehalet bataklığı kurutulmadıkça normale dönmemiz imkansız. Teşekkür ediyorum yorum için...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Kesinlikle aynı şeyleri düşünüyoruz.Önce bizden başlarsak devamı mutlaka gelir.
    Blogunu takibe aldım.Banada beklerim.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Çok teşekkür ederim bloğuma ziyaretiniz için. Gelirim ben de...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. bize biraz insan hakları lazım :)

    YanıtlaSil
  10. Bize çok şey lazım deepçiğim çookk... :)

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar.

    "...Unutmayalım ki, insan düzelirse, dünya düzelir..." Tüm imkanlar ve araçlar, insanı düzelteceği yerde daha da kötüleştirmeye çalışıyor. İyi insan, iyi vatandaş yetiştirmek için toplu bir seferberlik ilan edilmeli. Aksi halde, yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve duyduklarımız hiç iyi bir konumda olmadığımızı göstermektedir. Okumaksa, okumak, eğitmekse, eğitmek... Çarkın hangi dişlisi kırık biliyor musunuz? Bence ilk dişli olan aile dişlisi kırık. Çünkü çocuğun hamuru ailede karılır. Evlerimizde çocuk değil eşkiya yetiştiriyoruz. Bu böyle devam ettiği sürece, dünyayı kurtaracak güzelliği daha çok bekleriz.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  12. Merhaba Recep Bey,

    Yorumdaki düşüncelerinizde çok haklısınız. Durum hiç açıcı değil. Hergün bir önceki günden berbat bir durumda. Ama bize düşen umudu yitirmemek çıkmadık candan umut kesilmezmiş.
    Yorum için teşekkür ediyorum.
    Dilerim bu kara günler biran önce gider, özlemini duyduğumuz huzurun, güvenin, kardeşliğin, sevginin kazandığı günler gelir.

    Saygılar.

    YanıtlaSil

Utanmayı Unuttuk mu?

 Eskiden büyüklerimiz "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" derdi. Çünkü utanmayan insan, her türlü kötülüğü, haksızlığı, ahlaksızlığı y...