Bize Ne Oldu Böyle?
Namazını terk etmeyen bir ecdadın, dizileri terk etmeyen torunları olduk. Televizyondaki ahlaksızlığın her türlüsüne elimizde çekirdekle çoluk çocuğumuzla bakıp göz yumar hale geldik.
Sokakta ahlaksızlık diz boyu olmuş, gençler neredeyse sokak ortasında her türlü rezaleti yapar hale gelmiş de sesimiz çıkmaz olmuş. Kimseye duyurmadan sessizce “rezalete bak” deyip geçer hale geldik.
Allah’tan başka kimseden korkmayız deriz dilimizle ama esasında bir tek Allah’tan korkmayız, geri kalan her şeyden korkar hale geldik.
Öylesine imani yönden çürüdük ki; Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır lafını dilimize dolarız, önümüze gelene ahkâm keseriz de bırakın başka bir kardeşimizin hakkını korumayı kendi hakkımızı çatır çatır yerlerde sesimizi bile çıkaramayız.
Önce ecdadımızı kopardılar bizden, yakın tarihimizi katlettiler. Ecdadını tanımayan bir nesil olduk yetti mi?
-Elbette hayır, yetmedi çünkü sustuk ve bekledik.
Sonra yavaş yavaş ahlakımızı bozdular, imanımızı çaldılar bunlara da göz yumduk.
Sonrasında elimize bir televizyon verdiler önce akrabalarımızdan koptuk sonrasında aynı evi paylaştığımız kendi ailemizden. Yetti mi?
-Elbette hayır, yine yetmedi,
Sokakta ahlaksızlık diz boyu olmuş, gençler neredeyse sokak ortasında her türlü rezaleti yapar hale gelmiş de sesimiz çıkmaz olmuş. Kimseye duyurmadan sessizce “rezalete bak” deyip geçer hale geldik.
Allah’tan başka kimseden korkmayız deriz dilimizle ama esasında bir tek Allah’tan korkmayız, geri kalan her şeyden korkar hale geldik.
Öylesine imani yönden çürüdük ki; Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır lafını dilimize dolarız, önümüze gelene ahkâm keseriz de bırakın başka bir kardeşimizin hakkını korumayı kendi hakkımızı çatır çatır yerlerde sesimizi bile çıkaramayız.
Önce ecdadımızı kopardılar bizden, yakın tarihimizi katlettiler. Ecdadını tanımayan bir nesil olduk yetti mi?
-Elbette hayır, yetmedi çünkü sustuk ve bekledik.
Sonra yavaş yavaş ahlakımızı bozdular, imanımızı çaldılar bunlara da göz yumduk.
Sonrasında elimize bir televizyon verdiler önce akrabalarımızdan koptuk sonrasında aynı evi paylaştığımız kendi ailemizden. Yetti mi?
-Elbette hayır, yine yetmedi,
Sonrasında Genç odası icat ettiler, çocuk odası icat ettiler ve aynı evin içinde dahi birbirini göremeyen bireyler haline geldik.
Seçkin eşyalarımız, arabalarımız, korunaklı evlerimiz oldu, içlerinde boş karanlık odalar açıldı. Kimden neyi koruyacağımızı, niye çalıştığımızı unuttuk. Kalın duvarlar çekince, çelik kapılar takınca, koca koca kilitler, on haneli şifreler girince çocukları koruyacağımızı sandık, ama asıl gerekli olan ahlak ve maneviyatını yitirmekten koruyamadık. Eline harçlık verip hiçbir şey eksik etmesek adam olacağını sandık, hâlbuki hazırcılığa alıştırdık farkına varmadan. Her şeyi olan ama huzuru olmayan sevgisi olmayan insancıklar olduk.
Bizler ahlakımızı, imanımızı, kültürümüzü kampanyalarla sattık dostlar. Her Kampanya da bir bilgisayar aldık ve çocuğumuzu kendi dünyasına bırakıverdik, her kampanyada bir cep telefonu aldık ve çocuğumuzu kendimiz dışladık.
Artık anneler evde içi boş evlilik programlarında, Çocuklar bilgisayar oyunlarında, Babalarsa futbol maçlarıyla meşgul ve kendini avutmakta.
Belki de tek ortak noktamız kaldı ailemizle hemfikir olduğumuz dizileri hiç konuşmadan sessizce seyretmek.
Artık anneler evde içi boş evlilik programlarında, Çocuklar bilgisayar oyunlarında, Babalarsa futbol maçlarıyla meşgul ve kendini avutmakta.
Belki de tek ortak noktamız kaldı ailemizle hemfikir olduğumuz dizileri hiç konuşmadan sessizce seyretmek.
Etrafımız kalbi temiz, saygısız, hoşgörüsüz, kibirli çeşit çeşit müslümanlarla doldu, etrafımız bin bir parçaya bölünmüş hiçbir ortak noktada dahi buluşamayan çevresini duvarıyla örmüş, yetmemiş gözünü ve kulağını da kapamış gelenekçi müslümanlarla doldu, etrafımız ne Alim tanıyan, ne Hoca tanıyan ve okuduğu 2-3 Ayet,2-3 Hadis ile Allame-i Cihan olmuş müslümanlarla doldu. Ayetler ve hadislere inandık ve iman ettik diyemiyoruz dediğimiz dedik çaldığımız düdük.
Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette lakin asıl konu şu :
Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette lakin asıl konu şu :
“Söyler misiniz Bize ne oldu? “...
alıntı–
alıntı–