yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2021 Pazartesi

Begonvilli Ev - Müjde Dural


Öncelikle 2020 yılından kurtulduğumuz şu günlerde, yeni yılın tüm dostlarımıza, arkadaşlarımıza, sevdiklerimize, ülkemize ve tüm insanlık alemine sağlık, huzur, mutluluk, barış, adalet getirmesini dileyerek,  eski yıldan kalma tüm olumsuzlukları da alıp götürmesi en büyük isteğim...
  Uzun zamandır bloğuma giremiyordum. Sebebi; yaklaşık üç yılı aşkın bir süredir üzerinde çalıştığım Orhan Veli'nin biyografik kurmaca romanı kitap projemi bitirmekti. Bu nedenle de rutin yaptığım pek çok işlerimi dondurarak kitabıma yoğunlaştım. Çok şükür kitabımı tamamladım. Şu an editör incelemesinde...
  Bunu fırsat bilen ben, tekrar yarım kalan işlerimi tamamlamaya geçtim. Öncelikle, sevgili Müjde'mden özür diliyorum. Çünkü askıya aldığım işlerin arasında okumaya başladığım ancak bitiremediğim "Begonvilli Ev" adlı kitabı da vardı. İlk iş olarak kitaba kaldığım yerden başladım ve önceki gün bitirdim. 
Yorumuma geçmeden; fotoğrafını çekip bloğumda paylaşmak için girdiğimde, heyecanla ve neşeli girdiğim bloğumda karşılaştığım yazı beni gerçekten çok üzdü. hatta ağlamama neden oldu. Blogspotta uzun yıllar birlikte yazılar paylaştığımız, bu yazılar vesilesiyle dost olduğumuz 
https://nurtendemirel.blogspot.com/2021/01/annem-yok-artik.html bloğunun sahibi sevgili Nurten Demirel arkadaşımızın "Annem yok artık!" yazısıyla karşılaştım. Çok çok üzüldüm. Ona tekrar baş sağlığı ve sabırlar diliyor, annesine de Allah'tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun inşallah. Anne olmak ve annenin olması bambaşka bir şey. İnsan annesi yaşarken kaç yaşında olursa olsun kendini hep genç ve çocuk gibi hissediyor. Kendimden biliyorum, anneni kaybettiğinde bilmem kaç yaş yaşlandığını hissediyor insan. Sırtımın buz gibi soğuduğunu hissetmiştim. Hani baba için söylenen "sırtını yasladığın dağ" sözü hem anne hem baba için geçerli diye düşünüyorum.

  Kitaba geldiğimizde; büyük bir keyifle okudum. Okumak ne kelime, bildiğin film dizi izler gibiydim. Adeta sayfalara kilitlendim. Biri bir şey sorduğunda duymuyordum bile. Hepimizin bildiği gibi Müjde'nin sade ve akıcı bir dili var. Bunu gerek makalelerinden ve gerekse yayınladığı hikayelerden biliyoruz. Kitabın konusu malum "Kadın" onun çilesi... Her yerde her zamanda aynı. Erkeğin zulmüne sabreden, yavruları için kendini feda eden çilekeş bir eş bir anne olan Terzi Mürüvvet'in ve çocuklarının yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıların sonunda öyle biri var ki annesinin ve kardeşlerinin intikamını alarak, peşinden gittiği hayaline kavuşmaktadır. Bu sıkıntıları anlatırken yazar okuyucuya "hayalinizin peşinden gidin" diyerek sıkıntının ve sabrın sonunun ferahlık selamet olduğunu göstermektedir.
 Burada daha  fazla detaylandırmak istemiyorum. Onu nasılsa siz edinip okuyacaksınız. Ben sadece kitabın tanıtım yazısını paylaşmak istiyorum.

"Bir tarafta dev bir holdingin haşarı çocukları... Diğer tarafta terzi iğnesinden geçmeye hevesli hayaller... Hayat söndüren cinayetler... Tanığı bol, görgüsüz kazalar... Öbür  yanda insanlığı teste muhtaç babalar. Bir de boncuk ailesinin pırıl pırıl mavi gözleri...

Begonvilli Ev, her santimi usta işi örülmüş, sökük yerleri itinayla ilmeklenmiş ,iğnesi bol, makasaı keskin bir trajedi. Okunası bir film, izlenesi bir roman... 
  Tezatlarla dolu. hayat gibi...

Sevgili Müjde'yi kutluyor, daha nce kitaplarında buluşmayı diliyorum.


Muhabbetle,
Hanife Mert



9 Aralık 2019 Pazartesi

KADIN ROMANCI HANİFE MERT


  Gerek üzerinde çalıştığım yeni kitap projem ve gerekse buyıl 5. si yapılan CNR 5. Mersin Kitap Fuarı dolayısıyla uzun süredir blogumla ilgilenemedim. Ara ara girsem de her hangi bir paylaşım yapamadım. Artık fuar bitti. Fırsat buldukça bloğumda paylaşımlarımı sürdürmek istiyorum. İlk olarak bir söyleşi- tanıtım yazısı ile merhaba demek istiyorum.

 Mersin Gazetesi yazarlarından Bekir Zorba Bey'le yaptığımız söyleşiye istinaden, yazarı bulunduğu bazı bölgesel gazetelerde, köşesinde tanıtım yazısı yayınlamış. Kendisine teşekkür ediyorum.
 21 Kasım 2019 tarihli tanıtım yazısını beni tanımak ve hakkımda bilgi sahibi olmak isteyen blog dostlarımla paylaşmak istedim. Keyifli okumalar diliyorum.


KADIN ROMANCI HANİFE MERT
“ Atacağı adımı bilemeyen, geçmişteki ayak izine bakmalı.” H. Mert

Eğer edebi ölçü söz konusu ise ‘kadın yazar, erkek yazar’ ayrımı ne kadar anlamlıdır? Ancak toplumsal zihniyet bakımından kimi zaman bu bir zorunluluktur. Kanaatimce, pozitif ayrımcılık yapmak ve rol model yaratma adına kadın yazarlar öne çıkartılmalı. Kadın kahramanlar, kadın yazarlar, kadına şiddetin ve ayrımcılığın sıkça görüldüğü günümüzde bir duyarlığın temsilcisi, öncüsüdürler. Kadınlar hakkında onca ahkam kesenler, kadın yazarları okumadan kadınlar için ne diyebilirler ki? Türk toplumunda alışkanlık haline gelmiş ve hatta genel kabul görmüş bir yargıdır. ‘Erkek yazar kadın okur’. Fakat günümüzde bu yargıyı usul usul da olsa tersine çeviren kadın yazarlarımız var. Konuğum Hanife Mert de onlardan biridir.

Hanife hanım, MEŞYAD basın ödülünü aldığım gün ‘Düş Batımı’ adlı ilk romanını imzalayarak bana ulaştırma nezaketi göstermişti. Düş Batımı romanı, kadını merkeze oturtarak parçalanmış bir aile dramını konu ediyor. Kadın yazar olmak bütün haksızlıklara gözünü açmak demektir. Erkek egemen toplumun aldırış etmediklerini, kadın hissiyatı ve gözüyle açığa çıkartmak demektir.

1963 Samsun doğumlu Mert, sadece roman yazarı değildir. Hatta diyebilirim ki onun denemeci yanı roman yazarlığından da ileridedir. Yerel basında, sosyal medyada iki yüze yakın yazısı çıkmıştır. Ağırlıkla felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve psikoloji konularında yazmaktadır. Özlü sözler yazmak da ayrı bir uğraşıdır onun için. O, yazarken sorgular. Toplumu, yaşadığımız dünyayı, çelişkileri, olumsuzlukları sorgularken…Aynı zamanda kendi içine doğru bir yolculuk yapmaktadır. Kendini tanımak peşindedir. Çünkü “ Kendini tanıyan, kendini bilendir. Kendini bilen insan kendiyle barışıktır. Dolayısıyla umutludur, hayata olumlu yaklaşır” demektedir. Yaşam felsefesini de şu sözlerle açıklıyor yazarımız: “ Bir yere varmak için insan önce kendine uğramalı, bütün yollar insanın içinden geçer.”

Amatörce yazdığı şiirleri de bulunan Mert, sevginin gücüne yürekten inanır. Sevgisiz hiçbir şeyin yeşermeyeceğini, sevgisiz yüreğin çorak topraktan farksız olduğunu iyi bilir.

Hanife Mert Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. Eğitimli bir insan olarak eğitime, özellikle kız çocuklarının eğitimine büyük önem verir. O bakımdan kızlarının iyi eğitim almalarını sağlamış, ikisinin de üniversite mezuniyetlerine fedakarca katkı sunmuş. Ona göre, toplumun yarısını oluşturan kadının kendi ayakları üzerinde durması, ekonomik bağımsızlığı yaşamsaldır. “ Özgür kadın özgür çocuklar yetiştirir. Özgür çocuklar ise özgür toplum demektir” sözüyle bu konudaki duyarlılığını anlatıyor.

Yurdun kuzey ucu Samsun’da başlayan yaşam yolculuğu Muş, Elbistan, İstanbul ve Anamur’un ardından, 1987 yılından itibaren yurdun güney ucu Mersin’de devam ediyor. 2008 yılında Mersin Deniz Ticaret Odası’ndan emekli oldu ve yazılarına daha fazla zaman ayırmaya başladı. İlk romanı ‘Düş Batımı’ 2015’te, ikinci romanı ‘Bakış Acısı’ 2017 yılında yayımlandı.

Mert, bu günlerde iddialı, iddialı olduğu kadar da zor bir proje üzerinde çalışıyor. Hummalı çaba içinde, üçüncü kitabı ünlü şair Orhan Veli’nin biyografik romanını hazırlıyor. Bu konuda Veli’nin yakınlarına ulaştı, nadir bulunan eserlerden faydalandı, kapsamlı araştırmalar yaptı. Hanife Mert’in heyecanından anlıyorum ki çalışması, Türkiye çapında ses getirecek potansiyele sahip. Ulusal çapta bir başarı hikayesine çok ihtiyacımız var. Neden bu çıkışı Hanife hanımla yakalamayalım?

Kendimden biliyorum. Yazarlık bir kere kanınıza girerse dur- durak tanımazsınız. Yeni eserler, projeler zihninizi sürekli meşgul eder. Yazarımız için de bu farklı değildir. Dördüncü kitabının, konusunu şimdiden belirlemiş bile. Yayımlanmış denemelerinden kişisel gelişim alanına giren yazılardan bir seçki yaparak, okurlarının beğenisine sunmak istiyor. Uzun soluklu, zorlu yolculuğunda başarılar diliyorum. Okuru bol olsun!

Gazeteci Yazar Bekir Zorba Bey'e bir kez daha teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Muhabbetle,
Hanife Mert


http://www.inovatifhaber.com/yazar-kadin-romanci-hanife-mert-2681.html
https://www.sokaktanhaber.com/2019/11/kadin-romanci-hanife-mert/
www.mersinsonhaber

Utanmayı Unuttuk mu?

 Eskiden büyüklerimiz "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" derdi. Çünkü utanmayan insan, her türlü kötülüğü, haksızlığı, ahlaksızlığı y...