Mutluluğu geçmişinde arayanlar geçmişte yaşadıklarına takılarak, bir dönemi veya olayı "keşkelerle" ve "eğerlerle" sorgulayarak geçmişin muhasebesinde boğulurlar. Böyleleri yaşadıklarından üzüntü duyarak kendilerine acırlar. Kaderlerini suçlar, şansızlıklarını anlatır veya uğradıkları bir haksızlığın hayatlarına nasıl bedeller ödettiğini yakınarak yaşarlar.
Bu tip bireyler geçmişte yaşadıkları için bugünü ıskalarlar. Geçmişten çıkıp bugüne gelemeyenler için mutluluk yaşanabilir bir duygu olmaz. Zira geçmiş yüklerle doludur.
Mutluluğunu gelecekte yaşayacaklarına endeksleyenler ise; mutlu olmak için uygun zamanın gelmesini, şartların olgunlaşmasını beklerler. Böyleleri için de mutluluk yaşanabilir bir duygu olmaz. Zira geleceğin gelmesini beklerken de bu günü ıskalamış olur. Mutluk ne dünün keşkelerinde ne de yarının belkilerinde gizlidir. Mutluluk yaşanan andadır.
Yaşantımızın bir sonraki döneminin bir öncekinin gölgesinde geçmesini istemiyorsak, yaşadığımız her ana hakkını vererek yaşamalıyız. Anı yaşayabilmek ise geçmişten getirdiğimiz yüklerden kurtulmamıza bağlı. üzerimizdeki yüklerden kurtulmak ise, bizi üzen mutsuz eden olayları ve kişileri affetmeye bağlı. Zira affetmek ruhu temizler. Hayata daha pozitif daha mutlu bakmayı sağlar.
Gelin hep birlikte mutlu olmak için geçmişimizde olumsuzluk yaşadığımız kimseleri affederek ve olayları unutarak kendimizi rahatlatalım... Böylelikle anımızda mutlu olmak için kendimize şans verelim, ne dersiniz?
Muhabbetle
Hanife Mert
Yaşantımızın bir sonraki döneminin bir öncekinin gölgesinde geçmesini istemiyorsak, yaşadığımız her ana hakkını vererek yaşamalıyız. Anı yaşayabilmek ise geçmişten getirdiğimiz yüklerden kurtulmamıza bağlı. üzerimizdeki yüklerden kurtulmak ise, bizi üzen mutsuz eden olayları ve kişileri affetmeye bağlı. Zira affetmek ruhu temizler. Hayata daha pozitif daha mutlu bakmayı sağlar.
Gelin hep birlikte mutlu olmak için geçmişimizde olumsuzluk yaşadığımız kimseleri affederek ve olayları unutarak kendimizi rahatlatalım... Böylelikle anımızda mutlu olmak için kendimize şans verelim, ne dersiniz?
Muhabbetle
Hanife Mert
"Ömür dediğin üç gündür
YanıtlaSildün geldi geçti, yarın meçhuldür
o halde ömür dediğin
bir gündür, o da bugündür." Can Yücel in sözüydü galiba. Yazınızda örtüştü sanki. Emeğinize sağlık 😊🤚
Anı yaşamak en güzeli. Geçmiş adı üstünde geçmiş zaten geleceğin ise geleceği meçhul. Mutlu olmak için bakıp görmek gerek...
YanıtlaSilAnı yaşamak en güzeli. Geçmiş adı üstünde geçmiş zaten geleceğin ise geleceği meçhul. Mutlu olmak için bakıp görmek gerek...
YanıtlaSilMerhabalar Hanife Mert.
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsınız. Satır aralarında kendimi buldum. Geçmişteki yaralarıma, acılarıma ben çok takılırım. Aslında bana bu acıları yaşatanlarla hiç uğraşmadım, onları affettim. Onları ne anarım, ne de hatırlarım. Ancak, yaralarım beni sürekli rahatsız ettiği için, bir türlü unutamıyorum. "Keşke", "Eğer", "Ama" ve "belki"lere çok takılırım. Yani sizin anlayacağınız bunlarla anımı berbat ederim. Ancak, yavaş yavaş anımı güzel değerlendirmelere başlangıç yaptım. Yani artık bunu becerebiliyorum. Tabi birden olmadı, olmuyor da. Ama artık becerebiliyorum.
Evet, sizin deyiminizle de mutlu olmak o kadar zor bir şey değil. Bazen düşünüyorum da benim gibi insanlar acıyı çok seviyor galiba. Mutlu olmak bizlere göre değil. Belki de acılar bizleri mutlu ediyor. Olabilir mi? Bu konuda bir uzmana danışmak üzere doktora gitmek de istiyorum. Çünkü benim bu sorunumu ancak doktorlar çözecek galiba.
Çok güzel ve yararlı bir paylaşımdı, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Ancak, yorum yazmak için başvurduğumuz da bizlere ayrı bir pencerede yorum penceresi açılıyor. Ben yorum yazarken sık sık tekrar blogcunun yazı metnine dönenlerdenim. Yorum penceresi paylaşılan yazı sayfası ile aynı pencerede yer alırsa, benim gibi yorumcular için daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu önerimi, sakın blog ayar tercihlerinize bir eleştiri olarak değerlendirmeyin. Yorum pencere tercihinize saygı duyarım. Selam ve saygılarımla.
Geçmişe takılmamak lazım. Yoksa geleceği inşa edemeyiz.
YanıtlaSilYILDIZ sevgili Yıldız Hanım evet dün geçti, yarın belirsiz, gerçek olan yaşanan andır. Bu anı farkında yaşamalı kıyıdan köşeden mutlu olmak ve mutlu hissetmek için bahaneler aramalı insan diye düşünüyorum. Teşekkür ediyorum yorum için. Sevgiler.
YanıtlaSilEbemkuşağı çok haklısınız bu günü anı yaşamalı farkında olarak. Geçmişe takılmadan sorunlara boğulmadan. Teşekkür ediyorum, sevgilerimle.
YanıtlaSilEbemkuşağı teşekkürler sevgiler.:))
YanıtlaSilRecep Altun Merhaba Recep Bey, öncelikle hoş geldiniz bloğuma. Siz de uzun zamandır yoktunuz sanırım. Her şey insanın düşüncesinde duygularında bitiyor aslında. Her birimiz geçmişte canımızı yakan sıkıntılar acılar yaşamışızdır illaki. Üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen hala onun etkisini bu günlere taşıyorsak, aslında sizin de bahsettiğiniz gibi bu günü yaşayamıyoruz. Dünde kalıyoruz ve dolayısıyla bu gün yaşayabileceğimiz mutluluktan kendimizi engelliyoruz. Çünkü geçmiş geçmiştir. Onu bu güne taşımakla sorunu çözmüş olmuyoruz. Bir yarayı sürekli kaşırsak onu iyileştiremeyiz. Daha fazla büyümesine belki de kangren olarak diğer organlarımıza atlamasına neden olabiliriz. Ama tedaviyi yapıp kendi haline bırakırsak sadece izi kalır. Bir süre sonra izi görünce gelir aklınıza bir süre sonra belki de unuturuz. İzin neden olduğunu bile. Özetle Recep Bey, hayat çok kısa anı günü farkında güzel yaşayarak ömrü geçirmeliyiz diye düşünüyorum. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Yorum penceresi açılması ve yorumu yapan arkadaşımın yorumunu altına yorum yazmayı ben de çok istiyorum. Bunlar sanırım teknik bir sorun. Nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. Ama yeni blog teması yükleyeceğim sanırım o zaman değişir. Sağlıklı mutlu günler dileğimle...
YanıtlaSilBeyda'nın Kitaplığı Bir başka açıdan düşündüğümüzde haklısınız, geçmişte kalarak bu günü kaçırdığımız gibi geleceğimizi de düne teslim etmiş oluruz. Yorum için teşekkürler. Sevgilerimle.
YanıtlaSilGeçmişte takılı kalmak tam mutsuzluk sebebi.Affedip, yola devam etmek en iyisi.Hata yapanların hatalarını unutmadan tabi!!.Mutluluk da anı yaşamak bence. Plansız acele ile gidilen bir tatil çok mutlu edebilir beni; planlayıp sonrasında aksilik çıkmasını düşününce��.Dozunda yasamak herşeyi en iyisi.Sevgilerimle ����
YanıtlaSilZeyno'nun Muttfağı öncelikle bloğuma hoş geldiniz. Sizi izlemeye aldım. Yorumunuz için de ayrıca teşekkür ederim. Mutsuzlukla acıyla kaplı dünyada kendimizi mutlu edecek bahaneler aramak durumundayız diye düşünüyorum. Sevgi ve esenlikle kalın.
YanıtlaSil