14 Ocak 2020 Salı

BLOGDA NİYE Mİ YAZIYORUM

    Bu  günlerde  çok farklı bir ruh hali  içerisindeyim. Havadan mı, sudan mı, topraktan mı, mevsimden mi?  Bilmiyorum... Ancak bildiğim bir şey var ki hiç bir konuda yazamadığım,yazdıklarımı tamamlayamadığımdır.  İstekli bir şekilde bilgisayarın başına geçiyorum, ya okuduğum bir haber, ya da izlediğim bir video bütün yazma isteğimi bir anda yok ediyor. Yazıyı tamamlamadan yarıda bırakıp bilgisayarı kapatıp çıkıyorum. Şuan taslaklar bölümünde tam 9 adet yazı tamamlanmayı bekliyor. 
   Bir çok etkenle birlikte asıl ve önemli sebep hepimizce malum. Son dönemde Ülkemizin içinde bulunduğu kaos ortamı! Bu durum bizi  gelecek kaygısına, belirsizlikler umutsuzluğa ve dolaysıyla da huzursuzluğa ve mutsuzluğa sevk etmektedir. 
    Herkes gibi ben de; gelecek günlerin ülkemize, milletimize ve devletimize hayırlı, güzel günlere vesile olmasını canı gönülden diliyorum.... 
   Madem yeni bir yazı yazamıyorum ya da yazmaya başladığım yazılarımı tamamlayamıyorum. Ben de ilk paylaştığım yazılara ve dolayısıyla da geçmişi yad etmeye karar verdim. Ne çok şeyler paylaşmışım... "Nereden nereye" dedim. 
   İlk olarak 9 Mart 2010 yılında  "he-m" ismi ile blogcuyla tanıştım. Orada çok güzel seviyeli değerli dostlarım dostluklarım oldu. Hiç birinin yüzünü görmeden sadece paylaştıkları ile gönüller arasında bir köprü kuruyor dostluk temelleri atılıyordu. Her biri seviyeli saygılı kendi çapında değerli dostlardı. Orada sorun yaşamadım. Daha sonra bazı teknik nedenlerden dolayı blog ismimi "yaren-1" olarak değiştirdim. 
  Blogcuda  genellikle okuyup beğendiğim ve başkasına da faydalı olacağına inandığım yazarların, şairlerin  yazılarını şiirlerini  alıntılayarak paylaştım. 

  Blogcuda  beni oradan hatırlayanlar bilir. Paylaşımlarımın önemli bölümünü  ilahiyat ağırlıklı konular oluşturdu. Bunun sebebi bu konulara duyduğum aşırı ilgiden kaynaklanıyordu.   Zira  inanıyorum ki; İnsan eş, anne, baba, arkadaş dost, amir, memur, patron, işçi, vali, doktor avukat, hakim, savcı, milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı...olabilir. Bu bağlamda her ne olursa olsun aynı zamanda İllaki kuldur.   Kime kul? "Ancak ve ancak sadece Allah'a kul.Başka şeylere kul olanlar benim ilgi alanımın dışındadır. Dolayısıyla bize yüklenen misyonlar  dinimizi öğrenmeye engel değildir. Zira   bu anlayış çerçevesinde kul olma bilincinin idrak edilmesi kişiyi  daha başarılı, daha huzurlu, daha çalışkan, daha adil, daha erdemli bir insan olmasına büyük katkı sağlayacaktır... Hal böyle iken İlgilisi için paylaşmayı gerekli buldum. Zira insan neye ihtiyaç duyarsa onu arar, arayan da bulurmuş...
   Diğer taraftan felsefe, sosyal ve toplumsal içerikli konular paylaştım. Bu bağlamda öncelikle her insanın bir hayat felsefesi olması gerektiğine inanan biri olarak, insan öncelikle, kendini çok iyi tanımalı. İç dünyasını irdelemeli. Zira her şeyin çözümü kendi iç dünyasında ruhunda, yüreğinde gizli. Aslolan o yüreği kullanabilmeli...Diğer yandan, insanı insan yapan onu erdemli, saygın kılan bazı değerler vardır. Dostluk, vefa, hatır, gönül, doğruluk,adalet, edep,ahlak,haya, sevgi, saygı, vicdan, merhamet gibi değerlerin önemini  yitirdiği günümüzde okuyucuya hatırlatma babından içerikler bu bölümün konusunu oluşturdu.
  Ayrıca toplumsal içerikli, milli ve manevi değerleri öne çıkarmayı amaçlayan yazılar da paylaşımımın konusunu oluşturmaktaydı. 
   Tam blogcuya alışmışken, profil sayfamla ilgili her türlü değişikliği yapabilecek konuma gelmişken blogcu yönetimi ve biz blogcularla aramızda çıkan sorun yüzünden oradan ayrıldık. Topluca blogspota taşıdık paylaşımlarımızı. Burada yabancılık çekmedim. Zira blogcu bizim için bir basamak, bir staj yeri oldu. 
  28.01.2012 den beri de "yaren" isimli, ağırlığı kendi yazılarıma, yazmakta olduğum romanlarımın bazı bölümleri ve bazen de amatörce yazmaya çalıştığım deneme şiirlere yer verdiğim bloğumda paylaşımlarıma devam ediyorum. 

  Ayrıca 08.06.2012 den beri değerli Hüseyin Hocamın tavsiyesi ile blog.milliyet.com.tr de de yazılarımı paylaşıyorum. Orada da çok değerli, seviyeli, saygın dostlarım oldu.
  
 Yazamama konusu geçici bir durum olduğunu biliyorum. Bir müddet sonra her şey normale döner buna inanıyorum. Ancak  beni endişelendiren zaman zaman da karamsarlığa sevk eden, canım cennet kadar güzel ülkem ve güzel ülkemin güzel insanlarına reva görülen olumsuzlukların bir an önce son bulması ve özlediğimiz güzel günlerin tekrar bizimle olması dileğim...

 Bazen geçmişe yolculuk iyi gelir yüreğe. Canlanır gözünde filizlenen tomurcukların güle dönüşü...  

  Şöyle geçmişe bakıyorum da bu blog herkes gibi bana çok güzel şeyler katmış. Hala görüşmeyi sürdürdüğüm çok değerli dostlar, yazma ve okuma alışkanlığımı geliştirdiğim, çok faydalı yeni bilgiler öğrendiğim, en önemlisi de bu sayede iki tane kitabımı da okuyucularla  buluşturma, yeni bir kitap projesi üzerinde çalışma olanağı sağladı. 

  Eskiden olduğu kadar aktif olamasam da ara ara paylaşımlarda bulunuyor ve değerli blog arkadaşlarımın yazılarını okumaya zaman ayırabiliyorum. Mutluyum bu anlamda...

Sevgi  ve muhabbetle,
Hanife Mert

10 yorum:

  1. Yazamama konusu hepimizin başında. Bazen tıkanıp kalıyor insan 😉

    YanıtlaSil
  2. Yaşamdan Yazılar haklısınız bazen oluyor bir müddet sonra geçiyor..:)

    YanıtlaSil
  3. Hocam Allahtan yazamıyorsun birde yazabilsen :) Bu arada çok güzel temennileriniz var umarım bu sıkıntılı ortamlardan biran önce çıkarız teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. HürPost :)) gerçekten doğru, yazma isteği o kadar hassas bir şey ki her türlü etkenlerden çok kolay etkilenebiliyor. Paylaştığım yazılardan bazısı yıllar önceki yazılarımı küçük değişikliklerle tekrar paylaşıyorum. O yüzden size çok gibi geliyor olabilir. :)) Ben de umuyor ve herkes gibi çok istiyorum. Her şey yoluna girsin, kimse acı çekmesin. Kimse zulüm görmesin, aç açıkta kalmasın. Adil olsun olsun. İnsanlar sevgiyle mutlu huzurlu yaşasın. Çok fazla bir şey istemiyoruz aslında... Ben teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.

    YanıtlaSil
  5. Yazmak bir tutkudur.
    Lakin, toplumun ve etrafımızdaki insanların,
    Dünya coğrafyasında var olan olumsuzlukların,
    kadınlara yapılan haksızlıkların,
    çocuklara yapılan haksızlıkların,
    Doğaya, hayvanlara yapılanların,
    yaşamın güçlükleri insanı sarıp sarmaladığında,
    bunalıp çıkış yolu arandığında,
    sözcükler ve cümleler insanın boğazında düğümlendiğinde
    yaz nasıl yazacaksan,
    kalem oynatmak kolay iş değil,
    hiç bir zaman da olmadı,
    düşüncelerini toparlamak için,
    insanın,
    bulunduğu yerde,
    evde,
    iş yerinde,
    sokakta,
    yolda,
    huzur içinde olması gerekir,
    çoğu zaman,
    bulamazsın o huzuru,
    diğeri pusuda beklemekte,
    nasıl ederim de bugün bir diğerini kandırır dolandırırım peşinde,
    köşe başlarını tutmuşsa,
    ve sen
    eğer,
    bunun farkındaysan
    nasıl yazabilirsin
    insan için
    insanlık için
    yüreğin çırpınırken
    ...
    geçmişe bakıyorum da
    bloğcu.com da
    yazdığımız günleri arar olduk
    yazmak istesek de
    yine
    yeniden
    artık çok ama çok zor geliyor
    yazmak tutku olsa da...

    YanıtlaSil
  6. Hseyin Hocam yazdığınız her cümleye harfiyen katılıyorum. Bazen eliniz gitmiyor yazmaya. Beyniniz komut vermez hale geliyor. Yazmak zor geliyor o zaman. Ben de blogcuyu ve buradaki eski düzenimizi arıyorum gerçekten. Kimse kalmadı eskilerden, siz ben, bir kaç kişiden başka...

    YanıtlaSil
  7. Hocam bende teşekkür ederim umarım istekleriniz gerçekleşir yeni yazılarınızı bekliyorum benim blogumu da şeref verirseniz mutlu olurum göremiyorum sizi özletmeyin kendinizi

    YanıtlaSil
  8. HürPost çok teşekkür ederim umarım dileklerimiz gerçekleşir. Güzellikler içinde bir yaşam sürer, bizden sonra gelecek nesle güzel bir ülke güzel bir dünya bırakabiliriz. En azından öyle ummak istiyorum. Tabi ki bloğunuzu ziyaret ediyorum fırsat buldukça. Ama listeme alayım. Yeni paylaşımlarınızı bloğumdan takip edeyim. :))

    YanıtlaSil
  9. Çalışmalarınız çok güzel, sizi takibe aldım. Daha sonra daha ayrıntılı okumalar yapmak için yine geleceğim. İyi çalışmalar Hanife Hanım.:)

    YanıtlaSil
  10. EĞİTİM PINARI çok teşekkür ederim. Sayfama her zaman beklerim. Ben de sizi bloglisteme aldım. Yeni paylaşımlarınızı görmek için. Size iyi çalışmalar. Sağlıklar esenlikler..

    YanıtlaSil

Halimiz Ortada

  Dün, uzun süredir görüşemediğim bir arkadaşım aradı beni. Görüşmememizin özel bir nedeni yok. Hayat gailesi işte... Kendimizi öylesine kap...