Şimdi pek bir şey anlamasam da, sanırım O Japonya'ya gittiğinde beni üzecek gibi görünüyor...
Nişan düğün işleri derken bloğuma konsantre olamadım. Biraz uzak kaldım. Bundan sonra inşaallah düzenli yazılarımla sizlerle oluruz. Bu bağlamda kızımın nezdinde hepimizin evlatlarına hayır başarı ve mutluluk diliyorum.
Bu paylaşımımı Nostaljik pazartesi için 23.7.2013 tarihli yazıma ayırdım. Artık hatır sormaktan bihaber olduğumuz, hal hatır etmekten imtina ettiğimiz bir dönemde hatır sormanın hatır gütmenin" Hatır Artık Hatıralarda mı?" isimli yazımla tekrar hatıralardan çıkması düşüncesi ile paylaştım.
Keyifli okumalar.
Hanife Mert
TIKLA
Ana yüreği evladının hasreti ile yansa da o'nun kendi çizdiği yol haritasında mutlu bir geleceğe yol aldığını bildiği için hasretini yüreğine akıtır.
YanıtlaSilBu hasret çizgisi sadece ana yüreğinde değil aynı şekilde her ne kadar belli etmese de baba yüreğinde de benzerdir.
Kızınızın bir gün büyüyüp kendi geleceğini, yol haritasını çizeceğini bilmek hasrete katlanmanızın gerekçesidir aslında.
Kızınıza bu bağlamda mutlu bir yaşam diliyorum.
İnsan haklarının önemsendiğini düşündüğüm Japonya'da yaşaması ayrı bir mutluluk olmalı onlar için.
Lakin ne denirse densin hasret asla azalmaz.
Her geçen gün o hasret duygusu artar.
Benim kızım evleneli 5 ay oldu.
Fazla uzak olmasa da o'nun her gün eve gelip "baba nasılsın" demesini özlüyorum.
Saygılar.
Tebrik ediyorum.Allah bir yastıkta kocatsın...
YanıtlaSilÇok haklısınız Hüseyin Hocam. Gençler kendi gelecekleri ile en doğru kararı kendileri veriyor. Bize de saygı duymak düşüyor. Her ne kadar hasretleri içimizi yaksa da, onların mutlu huzurlu olduklarını bilmek içimizi rahatlatacaktır. Sonuçta ülkemizin durumunu düşündükçe yapılacak bir şey yok.
YanıtlaSilBir zamanlar yurt dışına gitmek isteyen gençlere ben karşı çıkarken, geldiğimiz durum karşısında kendi çocuğuma aynı tepkiyi veremiyorum.
Hüseyin hocam teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve yorum için.
Saygılar.
Gamze hanım çok teşekkür ederim, çok sağ olun.
YanıtlaSil